RIZA ZEYLUT FANTAZİLERİ III
Bu yazımızda Rıza zeylut’un meşhur kitabından ‘Kur’an ve cariye’ başlığı altında yazılanları inceleyeceğiz.
Zeylut iddiasına göre Müslümanlar
‘kafir kadınları köleleştirilerek cariye haline getirilmesini ve fütursuzca kullanılmasını
Kur’an’a dayandırmışlardır. Yüzyıldır böyle bu böyle devam etmiştir’
Zeylut’un İslam hukuku ve
İslam tarihi namına bir şey okumadığı, bilmediği çok açık bir şekilde görülmektedir.
Zeylut bu içi boş laflarıyla aklı sıra Ehlisünnet olan Osmanlı devletini eleştirmektedir.
Cariyelerin ölçüsüz şekilde/fütursuz bir şekilde kullanıldığı yalandır. Kanunlar
ortadadır böyle bir şeye asla müsaade edilmemiştir. Fakat kanun çiğnenebilir, tarihte cariyesini
kötüye kullananlar olmuştur. Nitekim bugünde insan istismar etmek kanunlarla yasak
edilmiştir. Fakat kanunları çiğneyenler vardır. Bugün kanun çiğnenen nasıl cezalandırılıyorsa, Osmanlı’da da kanunu çiğneyen cezalandırılırdı. Hatta öyle bir cezalandırılırdı
ki bir daha aynı suçu işlemeye fırsat bulamayabilirdi.
Rıza zeylut yukarıdaki
boş kelamlarıyla sanki İslam hukuku cariyeleri istismar edici hükümler getirmiş
gibi konuşmaktadır. Böyle bir şeyin olmadığını söylemeye dahi gerek yoktur. zaten
kendisi de bu konuda herhangi bir kanun maddesi örnek verememektedir.
Rıza zeylut cariyelerle
nikahsız ilişkinin caiz olduğuna dair bir takım malumatı Mevdudi’den nakletmiş.
Cübbeli Ahmed hoca’dan da dem vurarak bunun meşru olduğunu ortaya koymuş. İslam hukukundan kaynak gösteremeyecek kadar aciz olduğunu da böyle yapmakla nazara vermiştir. Bundan sonra‘Arap orduları cihat adı altında yağma saldırılarını böylece
kutsallaştırılıyorlardı’ diyerek islam ordularına iftira atmıştır.
Zeylut’un arap orduları
dediği ordular kimdir? Osmanlı/islam ordularıdır…
Kimse durduk yere savaş istemez.
Savaş yapmak demek devlet hazinesinin, insanların, ailelerin, imparatorluğun zarar
görmesi demektir. Savaştan kaçmak mümkün değilse savaşılır. İslam dinide savaş olabilme ihtimaline karşı Müslümanların
kuvvetli olmasını istemiştir.
İslamiyette cihat sadece silahla
değildir. cihat kalemle de yapılabilir. Tarihte silahla’da yapılmıştır. Meşru
olan savaşa islam dininde ‘cihat’ denir. Cihat müdafaa için yapılır, bir ülkede halka
zülm varsa o ülkedeki halkı zülmden kurtarmak için cihat yapılır. İslamiyetin yayılmasına mani olan ülkelerle de cihat yapılır.
Cihatın sebebi islamı yaymaktır. Ganimet elde etmek, köle elde etmek için yapılan savaşa cihat denemez. Meşru bir hükümet yoksa bunun yaptığına cihad denemez. Hasılı Cihadın meşru bir sebebi yoksa buna cihat denmez. Osmanlı hangi devletle niye savaşmıştır. Bunu tespit etmek mümkündür. Nitekim bu sebeplere baktığımızda Osmanlının meşru olan savaşı yaptığını görmekteyiz. Bazı kereler Osmanlı’da meşru halifenin olmayışı sebebiyle yapılmış savaşlar vardır ki bunlara cihad denmez. Cihat insanları Müslüman yapmak içinde yapılmaz.
Rıza zeylut ‘cihat sonucunda elde edilen cariyelerin hiçbir hakkı
olmadığını' söylüyor ki bu büyük yalandır.
Kafirler bile böyle bu kadar
açık seçik yalan atmazlar. Zira klasik fıkıh literatürü ortadadır. Burada kölelere/cariyelere
dair hukuki bilgileri, kölelerin haklarını, sorunlar karşındaki çözümleri görmemek
için kör sağır dilsiz olmak gerekir. Rıza kör ve sağır olmadığına göre en hafif
tabiriyle yalancıdır.
Rıza zeylut’un bir diğer iddiasına göre ‘emeviler ırkçılık yapıyordu, Arap dışındakilere yani mevalilere ikinci sınıf topluluk muamelesi yapıyordu'
Geçen yazımızda Emevi tarihini
Abbasi tarihçileri ve Şiilerin yazdığını söylemiştik. Hal böyle olunca Emevilerin lehine tarih
kitaplarında ne görülebilir? İnsaflı bir kimse Tarihi tek taraflı okumaz. Emeviler
yanlış işler yapmışlardır fakat emeviler üzerine tarih okuması yapılacaksa aleyhte
görülen her şeye balıklama atlanılmaması gerekir.
‘Emeviler şöyle zülm
yapmış böyle öldürmüş böyle asmış şöyle kesmiş’ bu sözler aklı başında olan kimselerin
ağzından çıkmaz. Emeviler kimdir? Kaç tane halife gelip geçmiş. Böyle genellemeci
bir tarzda konuşmak doğru olur mu?... Emeviler devrinde Muaviye gibi sağlam halifeler
olduğu gibi Yezid gibi halka zülmedenler de olmuştur. Bunu kimse inkar etmez. Üstelik
Bir emevi halifesi günah işlese bu onun ‘halifeliğine’ zarar vermez. Günahının
cezasını Allah verecektir. Dolayısıyla Yezid ne kadar sorunlu bir şahsiyet
olursa olsun halifedir.
Emeviler saltanatı
getirmiş diyorlar. getirmişse ne olmuş? Halife baba’nın oğlu halifeliğe layıksa, babadan
oğula halifelik geçse islam hukukuna aykırı bir durum yoktur.
Emeviler ırkçılık
yapmışmıdır? Mevali nedir?
Emevi toplumu yapısına baktığımızda mevalileri görmekteyiz. Arap olmayana mevali denirdi. Emeviler sapına kadar arap ırkçısıdır, Mevalilere zülmetmiştir diye bir şey söylenemez. Emevi devletinde hükümete ilişmeyen isyan etmeyen serbestti.
Mevalilere anlatıldığı kadar
baskı vardıysa bunlar nasıl kumandan ve saygın birer alim olabiliyorlardı. Mevalilere ırkçılık tesirinde kalan bir kısım insanlar
hor bakmıştır. Böyle rivayetler nakledilir. bunlar doğrudur. Fakat bu durumun zamanla
değiştiğine dairde rivayetler de vardır. Hasılı insafsız kimselerin uydurma
rivayetler üzerinden emevilerin sapına kadar ırkçı olduğunu mevalilere çok
kötü davrandığı uydurmadan ibarettir. Bir kere ‘emeviler’ bir kişi
değildir. Emeviler şöyleydi deyip 90 senenin hepsinden bahsetmek, genelleyici
tarzda konuşmak saçmalıktır.
Emeviler ıkçıydı, Arap
olamayanları(mevalileri) insan olarak görmedi onlara çok kötü davrandı
iddiasını kim ortaya attı? Bunu söyleyenlerin başında Van Vloten, Von kramer, Philip
Hitti, Corci Zeydan gibi adamlar gelir. Tabi bunlar sebebiyle de Türkiye’de
böyle fikirler yankı bulmuştur. Bunların dayandıkları kitaplar/rivayetler asla 90
senelik Emevi saltanatını kapsamamaktadır. Bu şahıslar mevalilere kötü
davranıldığına dair bazı rivayetleri almış bunu Emevilerin politikası olarak
lanse etmişlerdir. Böyle bir şey yoktur.
(‘mevali’nin’ çoğul olduğunu
biliyorum, mevaliler yazdığıma bakmayın)
Bütün bunlardan emevi taraftarı olduğum anlaşılmasın meseleye Müslümanca ve tarih ilmi esas alınıp bakılacaksa durum budur. Bu husus hakkında son olarak diyebiliriz ki ‘ Emevi tarihini abbasi ve şii tarihçilerden okumak. Osmanlı tarihini, Kemalist tarihçilerden okumaya benzer’
Rıza zeylut’un ‘hazreti
peygambere ait olduğu söylenen bir takım uydurma sözler kullanılmıştır’ demesi
sizce de çok manidar değil mi? Emevi aleyhine her rivayeti kabul eden rıza
zeylut, hangi sözün peygambere ait olup olmadığını nereden biliyor? Bu rivayetlerin
sıhhatini neye göre tartıyor.
Rıza zeylut Peygamberden
nakledilen sahih rivayetleri uydurma kabul ediyor fakat sıra Emevilere
sövülen rivayetlere gelince iman hakikatiymiş gibi kabul ediyor. Bu usulsüzlüğün
samimiyetsizliğin cehaletin göstergesidir.
Yorumlar
Yorum Gönder