18 mart Çanakkale zaferi


3 Kasım 1914 de başlayan ve 9 Ocak 1916’da biten Osmanlı devleti ile itilaf devletlerinin deniz ve karada olan savaşlarına Çanakkale muharebeleri deniyor.  

İngiltere ve Fransa İstanbul ve Çanakkale boğazlarını almak istiyordu. Böylece müttefikleri Rusya’yı Almanya’dan kurtarıp bunlara yol açacaklardı. İstanbul alınsaydı hilafeti de bitireceklerdi. Osmanlı devletini de tamamen devre dışı bırakacaklardı.

Avusturya sırbistina saldırınca I. dünya savaşı başladı. Ardından Osmanlı devleti de savaşa sokuldu. 1914 yılında Winston Churchill Çanakkale boğazının geçilerek istanbulun işgal edilmesine yönelik bir plan yaptı. Plan doğrultusunda Fransa ve İngilterenin gemileri 1915 şubatında geniş bir donanmayla Çanakkale boğazına saldırılara başladılar. Saldırı zaman zaman sert oluyordu. Fakat Allah Tealanın yardımıyla çanakkaleyi geçemediler. (18 mart 1915)

Denizden İstanbula ulaşmak mümkün olmayınca bu sefer kara yoluyla şanslarını denediler. 1915 nisanında Fransa ve İngiltere kuvvetleri Gelibolu yarımadasında karaya çıktılar. Hedef topçu bataryalarını almaktı. Fakat Osmanlı mücahidleri bu saldırıya da mani oldular. Peşine kafirler takviye gönderdiyse de yine muvaffak olamadılar. En nihayetinde 1915 aralık ayında rezil bir halde geri çekildiler.

18 martta biten deniz zaferinde M. Kemal yarbaydı. Deniz zaferinde hiçbir katkısı yoktur. kaldı ki piyade sınıfına mensub bir yarbayın deniz savaşında bir görevi olamaz.  Bugün birileri anılacaksa o isimler müstahkem mevki Komutanı Cevat paşa ve Yarbay Selahaddin Adil Bey’dir. Bunlardan başka en başta anılması gereken isim Abdülhamid Handır. Zira kendisinin savaşı ön görüp tahta oturduğu ilk senelerden itibaren hazırlıklar yaptırmıştır.

Her 18 mart geldiğinde Kemalistler iç içe geçirilmiş sahte mermileri, askerlere ait olduğu söylenen sahte yemek menülerini, 250 bin şehid verildiği uydurmasını, üstü başı yırtık çocuk asker fotoğraflarını, Çanakkaleyle hiç ilgisi olmadığı halde çanakkale hatırası olarak ellerden ele, dillerden dile dolaştırırlar. Zaferin tek kahramanı olarak Atatürk gösterilir. Cevad, Adil, Esad, Vehip paşalardan hüseyin ve şefik beylerin ve daha nice şehitlerin isimleri dahi yoktur. Boğazın emniyeti için tabyalar yaptıran Sultan Hamid’in ismi geçse küfredilir…

Dinleri efsane mitoloji olarak değerlendiren rasyonalist takılan Kemalistler sıra Çanakkeleye gelince efsaneler uydurmaktan çekinmezler. Güya şehitleri anacağız diye hep bir ağızdan marş söyler, kostüm giyip meydanlarda gezeler… şehid dedikleri adamların ruhuna bir fatiha okurlar mı? Hiç zannetmiyorum. Şehitlik diye turistik mekana çevrilen mekana, abdestsiz salavatsız edepsizce gezmek şehitlerini anmak mı oluyor? bu ancak ve ancak insanı helak eder. şehid dedikleri kimseler törenle tiyatroyla marşla sergilerle efsanelerle anılıyor… doğrusu pek acı bir durum.

 

CÜMLE ŞÜHEDANIN RUHLARINA, ALLAH RIZASI İÇİN EL-FATİHA

 

 

 

 

Yorumlar

Popüler Yayınlar