DİN DÜŞMANI MEALİSTLERİN, ‘SAHABE HADİSLERİ REDDEDİYORDU’ İDDİASI ÜZERİNE III
Birinci yazıyı ve ikinci yazıyı
linklere tıklayarak okuyabilirsiniz. (birinci yazı için tıklayın – ikinci yazıiçin tıklayın). Bugünkü yazımızda da mealcilerin iddialarına cevap vermeye
devam edeceğiz.
BÖLÜM I
Ebu Bekir, Peygamberimiz’in
vefatından sonra halkı toplamış ve onlara şöyle demiştir: “Sizler Allah’ın
elçisinden farklı hadisler naklediyorsunuz. Bu durumda sizden sonrakiler daha
büyük anlaşmazlıklara düşecektir. Allah’ın elçisinden hiçbir hadis nakletmeyin.
Sizden hadis nakletmenizi isteyenlere deyiniz ki: İşte Allah’ın Kitabı
aramızda, onun helalini helal kılın, haramını haram görün.” Zehebi,
TezkiratulHuffaz 1/3; Buhari l.cilt
Mealistlerin iddiasını okudunuz. Dikkatinizi
çekti mi bilmem ama mealistlerin kaynak verme hususundaki tavırlarını
görüyorsunuz. Kaynak verme şekillerinden dahi mealistlerin meseleyle yakından
uzaktan alakaları olmadıkları rahatlıkla anlaşılabilir. Zavallı
mealistler rivayetin başını ve sonunu kesmişlerdir. Tamamını
nakletmemekle ne derece sahtekar olduklarını bir kere daha göstermişlerdir.
Şimdi Tezkiretül Huffazdaki kısmın tamamını naklelim:
Metinde anlatıldığına göre: Yaşlı
bir kadın, hazreti ebûbekire torununun mirasından hak almak için geliyor. Hazreti ebûbekir
kendisine: Allahın kitabında bir şey bulamadım. Peygamber miras konusunda bir
şey söyledimi bilmiyorum’ diye cevap veriyor. Sonra hazreti ebûbekir insanlara
sordu, el muğira cevaben dedi ki "peygamber ona(yaşlı kadına) 6'da 1
verirdi. Sonra hazreti ebûbekir dedi ki" peygamber bunu söylerken yanında
bir kimse var mıydı? Sonra, Muhammed bin Müsleme bu ölçüye şahitlik etti.
Hazreti ebûbekir de bunu ona(kadına) verdi.
ibn ebi muleyke mürsellerindendir:
ebubekir efendimiz nebinin vefatından sonra insanları topladı. Dedi ki
"sizler peygamberden birbiriyle çelişen farklı hadisler naklediyorsunuz.
Sizden sonraki insanlar büyük ihtilafa düşecekler. Peygamberden gelen bir şey
hakkında konuşmayın. Size sorarlarsa deyin ki, sizinle bizim aramızda Allahın
kitabı var. Onun helal kıldığı helaldir, haram ettiği haramdır.
Hazreti ebûbekire yaşlı kadın
gelmiş, onu Kur'anda bulamadığında, peygamberin sünnetine dönmüştür. Ona hadis nakledilmiş, bunu bir de tasdik
ettirmiştir. Görüldüğü üzere Hazreti ebûbekir Haricilerin dediği gibi bana
Allahın kitabı yeterdir, sadece buna bakarım demedi.
Görüldüğü üzere, tezkiratul
huffazda Hazreti ebubekirin bunları söylemesindeki maksadın kur’an dışında bir
kaynak kabul etmediği şeklinde açıklanmıyor. Hazreti Ebubekir Kadının
miras meselesini hadislere başvurarak çözmüştür. Bu hadiste de uyarıda
bulunması onun, hadis rivayetindeki titizliğini gösterir, asla hadis inkar
ettiğini göstermez. Kaldı ki müellif bu hadisi nakledilirken bu maksadla
naklemiştir. Yani bu haber, Hazreti ebûbekir hadisleri inkar ediyor
maksadıyla nakledilmemiştir. Mealcilerden başka bunu nakledip, hazreti
ebûbekirin hadisleri inkar ettiğini söyleyen yoktur.
Netice itibariyle: Hazreti
ebûbekir efendimizin hadislerin tedvini ile ilgili görüşleri, mealistlerin
naklettiği gibi hadisleri inkar edici bir mahiyet taşımaz. Böyle bir
şey düşünülemez. Bu rivayetlerin muhtevaları ancak ve ancak hazreti
ebûbekirin ‘rivayet nakletmek’ noktasındaki titizliğini gösterir.
Bir diğer mesele biz bu hadise
niye güvenelim?
Sahtekar mealcilerin naklettiği
rivayetin bir senedi yoktur. Görüldüğü üzere hadis senedle başlamamıştır. ‘İbn
ebi Müleyke Mürsellerindendir’ diye başlamıştır. müellifimiz aldığı kaynağı
da belirtmemiştir. Cahil mealistler Buhari l.cilt’di de kaynak göstermişlerse
de buhari de böyle bir hadis yoktur. şimdi soruyoruz biz bu rivayeti niye kabul
edelim? Diğer bir soru mealciler bu rivayeti niye kabul ettiler? Biz kabul
edemeyiz zira hadis ilmi usulü buna müsaade etmez. Mealciler kabul ediyorlar,
çünkü kendi lehlerine görüyorlar ve canları öyle istiyor.
Bu hadisin sıhhatini bir kenara
bırakalım. Zavallı mealciler, hazreti ebubekirin hadis rivayeti noktasında
tavrı nedir onu açıklamak iddiasındalarsa sahih olan rivayetlere bakalım. Darimi
mukkaddimesinde, ibn Asakir tarihu dımaşk’ında Beyhaki sünen’inde hazreti
ebubekirin önce kur’an-ı kerime, bunda yoksa hadislere/sünnete bunda da yoksa
ashaba başvurduğunu gösteren rivayetler vardır. hakeza diğer sahabelerinde
metodu böyledir. (bir dahaki yazıda hazreti ömerin de bunu uyguladığını,
uygulattığını göreceğiz)
Zavallı mealistler işlerine
geldiği için zayıf rivayetlere başvururlar, muteber rivayetleri ise hiç
görmezden gelirler.
BÖLÜM II
Görüldüğü gibi ilk halife Hz.
Ebu Bekir, Kuran dışında başka bir kaynak ortaya çıkmamasının reçetesini şöyle
yazmıştır: “Hiçbir hadis nakletmeyin.” Dikkat edin “Şu kadar şahit olursa, şu
şu haller de olursa, doğru hadisi toplayın, yalanı şöyle atın, geriye doğrusu
kalsın…” gibi tarifler yapmamış, kestirme şekilde hadis nakledilmemesini
istemiştir. Hz. Ebu Bekir döneminde yaşayanların çoğunun Peygamberimiz’i
görenler olduğunu ve Peygamberimiz’in birçok sözünün en taze dönemi olduğunu
düşünürsek, Hz. Ebu Bekir’in bu konudaki tavrı daha da anlamlı olur.
Görüldüğü gibi mealistler sahtekardır.
Hazreti Ebubekir efendimizin -güya- hadis kabul etmediğine dair bir rivayeti
cımbızlayarak önümüze koyuyorlar ve ahkam kesiyorlar. Yukarıda cımbızlayarak
sundukları hadisin aslını astarını gördünüz.
Tekrar soruyoruz: Hazreti
Ebubekir efendimizin hadis kabul ettiği, naklettiği, sünnete başvurduğuna
yönelik gelen sağlam olan rivayetleri ne yapalım? Bunları hangi ilmi gerekçeyle
çöpe atıyorsunuz?
Hazreti Ebubekir efendimiz 142
hadis rivayet etmiştir. Bunları niye görmüyorsunuz mealciler? Utanmadan sıkılmadan
hem peygambere hem ashabına hem de ulemaya iftira atıyorsunuz.
devamı gelecektir...
bir sonraki yazıda mealistlerin hazreti ömer efendimiz hakkındaki iddiaları incelenecektir.
Yorumlar
Yorum Gönder