Tevhid Ocağının Şeyhi: Şapkalı Ada Hazretleri ve Emeviler Tarihi I
A’DA HAZRETLERİNİN MUÂVİYE RADIYALLÂHU ANHA ve EMEVİLERE ADAVETİ I
İlmi mevhibe sahibi Tevhid
ocağının piri, Şeyh sultan Ada el kadiriyyul hüseyni hazretleri bize emevi
tarihini anlatıyor. Fakat eline yüzüne fena halde bulaştırıyor. Eskilerin
tabiriyle rezil rüsvay oluyor. Bu yazımızda Şapkalı Şeyh Ada hazretlerinin emevilere
düşmanlığını konu edineceğiz.
Bizim millette uzun yazıları okuyamamak
gibi bir sorun var. bu sebeple şeyh ada
efendinin kelamlarını birkaç kısma ayırıp işleyeceğiz. Bu ilk yazı bir giriş
niteliğinde olacaktır.
Şapkalı Ada hazretleri, Emeviler
hakkında okuduğu kitabta geçen rivayetlerin sıhhati üzerine bir değerlendirme
yapmadan Emeviler hakkında ve hazreti Muaviye radıyallâhu anh hakkında atıp
tutuyor. Bununla da kalmayıp 100 seneye yakın islam devletini yönetmiş
emevi devletini yerin dibine geçiriyor. Siyer anlatırken ilmi mevhibe
kasan Şapkalı şeyhimiz Ada hazretleri, mevzuu emeviler tarihi olunca başımıza
adeta Yaşar Nuri Öztürk kesiliyor.(ateşi bol olsun) . bu noktada İlmi mevhibeye
ne oldu diye soruyoruz…?
Ehlisünnet olmanın en büyük alametlerinden
birisi nedir diye sorulacak olsa ‘sahabe hassasiyetidir’ deriz. Hiçbir
sahabi birbirinden ayrılmaksızın sevilir. İslamiyete hizmet noktasında
önde gelen bir sahabi olan hazreti Muaviye radıyallâhu anhı sevmemek, kötülemek
günahtır. Kim ki kötülüyorsa bid’at ehlidir. Ebu Hanife hazretleri
el-fıkhul ebsat’ında itikadımızın sınırlarını anlatırken ‘peygamberin
ashabından hiçbiri ile ilgini kesmemen, birini sevip diğerini sevmemezlik
etmemendir’ buyuruyor. Yani, hazreti Muaviye radıyallâhu anh’ı sevmemek,
laf söylemek, senin ne haddinedir? diyor. Ehlisünnet alimlerimizin sahabe hakkındaki
itikadlarına bakın, bir de dönüp şapkalı şeyh Ada hazretlerinin itikadına bakın…ah
İslam hukuku olacaktı da sen de böyle atıp tutacaktın he!… bir taraflarından kan
alırlardı kan!
Bu ön bilgiden sonra emevilere
çamur atılmasının nedenlerinden birisini kısaca özetleyelim. malumunuz hazreti
Osman 656 senesinde medinede şehid edildi. Bu hadiseden birkaç gün sonra
hazreti Ali halife seçildi. Hazreti muaviye, hazreti Ali’ye Osman’ın
katillerini kısas yapmadığı gerekçesiyle karşı çıktı, biat etmedi. hazreti Ali’nin
halifeliği kaybettiğini söyledi. Ardından şamda halifeliğini ilan etti. Hazreti
ali ise savaş istemedi, bu mesele hakkında da suskunluğunu korudu. Böylece iki ayrı
yerde halife olmuş oldu. hazreti Ali, hicaz-ırak, hazreti muaviye ise suriye-mısırda
de halife olmuş oldular. İlk zamanlarda hazreti muaviyenin baği hükmünde
olduğunu söyledilerse de hazreti hasan halifeliğinden sonra, peygamberin de hadisinde
buyurduğu gibi ’30 sene’ dolmuş. Yönetim hükümdarların eline geçmiş yani
hazreti hasandan sonra hazreti muaviye meşru halife olmuş oldu. sahabe arasında
vuku’ bulan sorunları ehlisünnet müslümanlar olarak ağzımıza dolamayız. bütün
bunlara ictihad farklığı deyip susarız. Fazlasını da konuşmak bizim haddimize
değildir. Şeyh Ada hazretlerinin zerre kadar haddine değildir!
Emevi devleti 100 seneye yakın islam
devletini yönetmiştir. Emevi devletinin kurucusu hazreti Muaviye efendimiz
peygamberin vahiy katibiydi hem de kayınbiraderiydi.[1]
Hazreti muaviyenin Mensup olduğu aile idari işlerde kabiliyetli olduğu için
erken devirlerden itibaren önemli görevlere getirilmişlerdi. Hazreti muaviye
efendimiz hazreti ömer zamanında şam valiliği, hazreti osman zamanında da
sureye umumi valiliği yapmış. Burada kurduğu orduyla da pek çok sefere
gitmiştir. Çok önemli başarılar da elde etmiştir. neredeyse her yıl anadoluya
sefer düzenlemişlerdi. Belazuri ve taberi gibi kaynaklarda görülüyor ki
başarılı bir kumandadır. Bununla beraber peygamberin müjdesine kavuşmuş
bir komutandır.
Emevi halifelerinden birkaçı
dışında hepsi sağlam adamlardı. Bu birkaçı ise ancak kendisine zulmetmiştir
denebilir. hiçbir emevi halifesi islama zarar
vermiştir denemez. Kaldı ki hepsi ehlisünnet itikadına sahipti. emevilerin din uydurduklarını söyleyenler kendileri uyduruyorlar, bu sözlerinin hiçbir tarihi dayanağı yoktur. Emevi halifelerinin
islam hukukunu tatbik ettiğini de biliyoruz, şiiler bile bunu itiraf ederler. Biraz
tarih bilen görecektir ki islam tarihinin kısa sürede en büyük imparatorluğunu Emeviler
kurmuştur. İslam hükümdarlarının ilk ve en hayırlısı olduğunu tarihçiler
söylemektedir.
Boş yapmışsın
YanıtlaSilKendisi şeyh değildir, sözcüdür. Madem Ehli Sünnet akidesinde olduğunu söylüyorsun, o halde üslubuna da dikkat etmelisin.
YanıtlaSilKitap yazdım diye kendini alim zannetme, yazdıklarından anlışılıyor ki ilmin zerresini alamamışsın henüz.
Ehli Sünnet'e göre Sahabeler birbirinden ayrılmaz ve her birisi sevilir. Amenna. Ancak Sahabe demek Resulullah'a ve Onun soyuna sahip çıkanlara denir. Saltanat uğrunda ilmin kapısı olan Hazreti Ali'ye karşı çıkan, onunla savaşacak kadar ileri giden ve Ehli Beyt'e Cuma namazı hutbelerinden sövdürten kimdi? Ona hata ettiğini söyleyen İmam Neseiye ve dahi onlarca Allah dostuna işkence edenler ve şehid edenler kimlerdi?
İmamı Şafi Hazretleri sırf bu yüzden görüşünü bildirmemiş, söylersem dilimi kesersiniz, dilimizi kana bulamaya gerek yok demişti. Ama onu da ingiliz zihniyeti aldı ve bu konuda tartışmaya gerek yok bakın İmamı Şafi böyle söylemiştir dedi. Halbuki o sözünün bir öncesi var. Karşısında bekleyen kılıçlı emevi askerleri var...
İstanbul'a kuşatmaya geldi, Peygamber Efendimizin övgüsüne mazhar oldu diyorsun. Orada savaş bile olmadı. Roma'dan parasını alıp geri döndüler. Eyyübel Ensari Hazretleri, bazı Sahabiler ve Allah dostları Resulullah'ın manevi emriyle o kuşatmaya katıldı ve sadece onlar şehid oldu. Zira orada savaş olmuş olsaydı bugün diğer askerlerin de kabirlerini görüyor olurduk. Tarih nüshalarında orada şehid olan binlerce askerden bahsedemiyoruz çünkü kuşatma oldu, para alında ve geri dönüldü. Muaviyenin niyeti Hazreti Ali'nin büyüklüğüne karşı kendi büyüklüğünü ilan etmekti zira İstanbul'u kuşatmaya giderse o hadisi şerifin övgüsüne mazhar olduğu düşünülecek ve halkın da övgüsünü alacaktı.
Emevilerin İslam dinine hizmet ettiğini söylüyorsun. Muaviye kendisini hileyle halife ilan ettikten sonra bütün İslam coğrafyasına emir vererek Cuma hutbelerinde Ehli Beyt'e sövdürmedi mi be hey cahil adam! Bütün tarihi nüshalar ve yaşayan Ehli Beyt bunu söylüyor inkar edemezsin ki bunu. Muaviye döneminde Ehli Beyt'e sövüldüğü için cuma namazından camiyi terk eden cemaate karşılık hutbeler cuma namazının önüne alındı. Bugün hala Emeviyeden kalan bu bakiyeyi takip ediyor Türkiye. Diğer İslam ülkelerinde bu durum yok. Medine'yi kuşatıp Allah dostlarını şehid eden yine bu zihniyet değil miydi? Daha Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin Efendilerimizi nasıl zehirlemeye kalktıklarına girmiyorum bile.
Bak sana ve seni takip eden saf kardeşlere daha net bir şey söyliyelim.
SilHazreti Ali Efendimiz ilmin şehri idi ve çocukluğundan itibaren Resulullah'ın yanındaydı. Onca Sahabeden yüzlerce, binlerce hadis rivayet edilmesine karşın Hazreti Ali'den nakledilen hadislerin sayısı neden bu kadar az hiç düşünmediniz mi?
Hazreti Ebu Hureyre yaklaşık 3 yıl Resulullah'ın yanında kaldı yaklaşık 5600 hadis rivayet etti. Hazreti Ali'nin hadislerine ne oldu arkadaşım?
Cevabını ben vereyim sana, iyi oku burayı. Emeviye döneminde yakıldı hepsi. Emeviye döneminde Hazreti Ali'yi haklı bulanlar da şehid edildi.
Siz muaviyeyi savunuyorsunuz.
Yahu bana bir Sahabe göster ki onun evladı Ehli Beyt'i şehid etmiş olsun.
Bana bir Resulullah aşığı göster ki onun evladı Ehli Beyt'i şehid etmiş olsun.
Bana İslamı hakiki yaşayan bir adam göster ki onun evladı Ehli Beyt'i şehid etmiş olsun...
Yezid kerbelada Ehli Beyt'i şehid etti.
Çocuk evde ne görürse dışarıda onu yapar. Evde Ehli Beyt sevgisi ile, Resulullah'ın muhabbeti ile yetişmiş olan bir çocuk mümkün değil böyle bir şeye kalkışamaz. Resulullah'ın onlarca hadisi şerifi var Ehli Beyt hakkında. Beni seven onları sevsin diyor. İnsan evladının yaptıklarından mesuldür.
Emevi döneminde bu yapılan pisliklerin kapatılması için pek çok eser yakıldı ve yalan tarih yazılmaya başlandı. Muaviye'ye vahiy katibi bile dendi.
Muaviye vahiy katibi falan da değildi. Hakikatte de değildi, tarihsel olarak da vahiy katibi olmasının imkanı yok. Sonradan müslüman olmuştu. Muaviye zekat ve sadaka katibiydi. Zira Muaviye zaten Mekke'nin fethinde Müslüman oldu.
Muaviye'ye hazret denmez, ancak sövülmez de. Bizim derdimiz İslam'ın içine atılmış olan bu fitne ateşini söndürmek. Hakikati bilmezsen bu ateş sönmez. Ümmeti Muhammed'in yeniden bir ve beraber oluşunu arzu ediyoruz her birimiz. Ama bakın biz kendi içimizde bile bölünmüşüz. İçimizde onlarca deist ateist varken derdi La İlahe İllallah olan bir kanala reddiye yapmak olduysa bizim işimiz hakikaten zor. Allah yardımcımız olsun.
Bugün muaviyeyi Hazreti Ali ile bir tutan bir zihniyet var.
İlmin kapısı olmak öyle her baba yiğidin harcı değil.
Maddenin içerisinde mikrodan makroya her şey bir ilimdir.
Hazreti Ali'nin ilmini varın siz hayal edin.
İlmin şehrine sen haksızsın diyerek tabi olmayıp saltanat peşinde koşmayı nereye koyabiliyorsunuz bu durumda bilmiyorum. Allah hepimize basiret ve feraset nasip eylesin.
Daha çok şey yazılır buraya ama basiret ve ferasete sahip bir Müslüman bu yazılanlardan çok şey kapar. Bilmediğini bilmeyen, bardağı doldurmuş adamlara da Allah hidayet versin.
Vah zavallı... Tarih babanın oyun bahçesi mi? İşine gelen rivayeti metin ve senet tenkidi yapmadan kabul ediyorsun? Siz tarihi, kitap okumaktan ibaret zannetmeye devam edin. Bende cehaletinizi pisliğinizi gözler önüne sermeye devam edeceğim.
SilAllah sana akıl sonra hidayet versin!
Laftan anlamıyorsan kalk 2 rekat istihare namazı kıl kim hakiki kim değil Allahu Zülcelal'e sor da hakikati gör.
SilSen bekle. Sana o laflarını ithamlarını çiğ çiğ yediricem.
SilKardeş dava Kelimei Tevhid davası, seninle uğraşacak çok vaktim yok. İnanırsın inanmazsın beni bağlamıyor. Allahu Zülcelal kendi rızasını isteyeni yarı yolda bırakacak olan değildir. 2 rekat istihare namazı kılıp en güvenilir kaynak olan Allahu Zülcelal'e sor; Tevhid Ocağı hak mı değil mi, Siyeri Nebi anlatıyorlar hayal mi değil mi... Hazreti Ali'nin haklı olup olmadığını da sorup görebilirsin. İstihare namazı ile defalarca kılıp hakikati aynı şekli ile gören pek çok kardeşimiz oldu. Nefis ve şeytan insanın hakikate ulaşmasını istemez, sen zaten biliyorsun istihare kılma, bu saatten bu adamlar hak ise yazdıklarını yutmak zorunda kalırsın boşver diyerek adama vesvese verir. Kardeşim yutulacak bir şey yok, herkes hata yapabilir. Hata ederek öğreniyoruz pek çok şeyi. Bizim öfkemiz kafir dahi olsa insanın şahsına değil, nefsinedir. Bu inceliği de kaçırma zira ikimiz de Müslümanız.
SilAllah cümlemize hidayet versin, selametle.
İstihare namazı da zaten konuştuklarınızın hak olup olmadığı noktasında ölçüydü değil mi?
SilHer konudan dem vuracaksınız, konuşacaksınız. Biz iki satır yazınca da hemen 'Allah hidayet versin'. Ne güzel dünya.
Evet, Herkes hata yapabilir. Fakat aleni hata aleni tövbe gerektirir. Benim yazdıklarımda hata varsa tarih metodolojisine riayet ederek ortaya doğrusunu koyarsınız. Bende teşekkürle beraber doğrusunu yazar, yanlıştan döndüğümü beyan ederim.
Emevi tarihi videonuza dair yazılarım bittikten sonra hakkı hukuku konuşuruz.
Ölçü Kuran ve Sünnettir.
SilEhli Sünnet'e göre Ehli Beyt sevgisi farzdır, Hazreti Ali ilmin kapısıdır.
Bu cümle dahi hakikati görmeye yetecekken bunu anlamayıp ölçüyü Emevi döneminde doğal olarak değiştirilmiş tarihi nüshalardan aldığınız için istihare namazı kılın diyorum. Şayet Allahu Zülcelal'in rıza dairesinde hakikati öğrenmek istiyorsanız Allah hakikati gösterecek olandır. İstirahe namazı Resulullah Aleyhisselatu Vesselam Efendimiz tarafından Müminlere bırakılmış büyük bir mirastır. Yaklaşık 7 gün kadar devam edilir ki görülen şeyin hakikat olduğuna kani olunsun. Zaten Ayetel Kürsi koruması yapıp yatan, şeytani etkiden korunduğu için yine hakikati görecektir. Ancak günümüzde hakikatin görülmesini istemeyenler istihare namazını hayatımızdan çıkarmak için "Gördüklerinize çok da güvenmeyin" diyerek bu hakikati ikinci plana atmaya gayret ediyor. Halbuki insan her işinde istihare namazı kılsa görecek ki bütün alemleri rahmetiyle kuşatmış olan Rabbul Alemin insana her işinde hakikati gösteriyor.
Şayet ölçü olarak kabul ettiğiniz kaynaklar arasına İngiliz etkisi girmiş olabilme ihtimalini göz ardı ederseniz -ki girmiştir- ne yazık ki hakikati kaçıranlardan olursunuz. Zira dünyada muaviyeye hazret diyen Türkiye haricinde pek bir ülke bulamazsınız. Moritanya, cezayir, yemen vs bütün sünni alimler muaviyenin haksız olduğunu beyan eder.
Blogu takip etmeye devam edin. Kaynağı, ingilizi, istihareyi göstericem size. Ehlisünnetsiniz ya.
Sil