evlatlık meselesi ve yerli dinsizler

dinsizler, kendi tecrübelerine, heva ve heveslerine müstenid vaz' ettikleri ahlak kaideleri ile diğer insanların ahlaki ölçülerini beğenmiyor, tenkid ediyor ahlaksızca buluyorlar. yine bu dinsizler, vaz ettikleri ahlaki kaideleri tabiat kanunu gibi inkarı kabil olmayan hususlardan addediyorlar... Halbuki akıllar muhteliftir, hangi dinsizin aklından uydurduğu ahlak kaidesi muteber olacaktır? 'a' dinsizine göre evlatlıkla evlenen müslüman ahlaksız, 'b' dinsizine göre ahlaklı ise bunların hangisi muteberdir? hangisinin aklı ile bu müslümanı vasıflandıracaksınız, cezalandıracaksınız? Yeryüzündeki dinsizler ahlaki olmayan işler üzerine ittifak etmiş değillerdir. inançlı kimseler arasında bile böyle bir ittifaktan bahsedilemez.

bazı toplumlarda ahlaksızca görülmeyen hareketler bizim memleketimizde ahlaksızca görülüyor ise burada ölçü nedir? Anlaşılıyor ki insanların kendilerine göre bir takım ahlaki kuralları vardır ve bu kurallar subjektiftir. (yani ahlak kişiden kişiye göre değişir) biz insanların nasıl ki kendilerine göre ahlak kuralları varsa inanlar için Allah'ın da kendisine göre ahlak kuralları vardır. burada asıl mesele biz kimin oluşturduğu ahlak kurallarına uyacağız meselesidir. bu hususu bir düşünelim...

ahlak göreceli ise bakış açısına göre değişiyorsa, herhangi bir şey hakkında 'bu ahlaksızca bir davranıştır' diyemezsiniz. herkes kendi yaptığı işi ahlaklı bulacağına göre kimsenin kimseye ahlaksız demeye hakkı olmaz. ahlakın kişiden kişiye değiştiğini inkar etmeyen dinsizlere şimdi soruyoruz, evlatlıkla evlenmeyi ahlaki bulan müslüman ile bulmayan dinsiz kimseler eşit seviyede iseler, dinsiz kimseler kalkıp nasıl bu müslümanlara 'siz ahlaksız, art niyetli, cinselliğe düşkün pis kimselersiniz' diyebiliyor? 

dinsizler ahlakı temellendiremedikleri halde kendileri gibi düşünmeyenlere ahlaksız diyerek asmak kesmek istiyorlar. 

dinsize göre nikah olmaksızın sevgili ile karşılıklı rıza dahilinde ilişkiye girmek ahlaksızlık değildir. dinsiz böyle söylüyor zira bu ilişki onun menfaatine ters düşen bir durum değildir. Vahiy ise bize bunun haram ve cezayı gerektirecek bir fiil olduğunu söylüyor. biz nikahsız ilişkinin ahlaksızca ve cezayı gerektiren bir fiil olduğunu aklımızla bilemezdik. bunu ancak vahiyle/haberle bile bilebiliriz. ahlaki vazifeler dine dayanıyorsa bile islam aklı devre dışı bırakmamaktadır. kaldı ki vahyi araştıran kabul eden yine akıldır. ahlaktan dem vuran dinsizlerin herhangi bir hukuki yaptırımı olmayan ahlak kaidelerini kim niye uyacakmış? ihtiras ve şehevi duygulara sahip olan insan bir şey sırf iyidir, ahlaklıdır diye yapacak değildir. yani ahlaki bir kanunun iyi olması bunu yapmak için yeterli değildir. ortada bir müeyyidenin/yaptırımın olması gerekir. vicdan da ahlaki olmayan hareketlerden insanı vaz geçirmeye yetmez. kanun yaptırımı olsa dahi açıktan ceza işlemeyen de kanunun ön gördüğü cezadan kaçacaktır. kanunlar arkadaşına sahtekarlık yapan kimseye çoğu zaman ilişmemektedir. öte yandan kanunları iyi bilenler açıklardan faydalanarak cezalardan kaçmaktadır. netice olarak beşer aklıyla ortaya konan kanunlarda yeterli değil, caydırıcı hiç değildir. 

biz inanlara göre ahlak dinden ayrı olamaz. ahlakla ilgili ortaya çıkmış ekollerin hepsi islam karşısında zayıf ve tutarsızdır. islam ahlakının temel kaynağı kur'an-ı kerim ve sünnettir. tali kaynakları ise örftür. (örf şeriata mugayir değilse itibar edilir) Ahlak kuralları hukukla da ilişkili olmak zorundadır ki insanlar buna uysunlar. fakat dinsizlerin hevalarından uydurdukları kaideler hukuki zemine sahip değildir. keyfinden başka otorite tanımayan dinsiz kimseler dünyanın en tehlikeli insanları olsa gerektir. zira bunları sınırlayan nefsini teskin eden bir otorite yokdur.

evlatlık meselesine gelecek olur isek islamda evlat edinmek yokdur. süt mahremliği olmadan büyütülen çocuğun sokaktaki herhangi bir insandan farkı da yokdur. 2,5 yaşından sonra süt akrabalığı da islamiyete göre olmamaktadır.

islamda evlatlık yoksa da yetimi alıp bakmak caizdir, ancak meşru çocuğu olarak ilan etmek caiz değildir. beşer mahsulü hukuk ise islam hukukun tam aksinedir. medeni hukuka göre evlatlık alınabiliyorsa bile bu gerçekten o şahısların evladı olacak değildir. bu başka bir anne babanın evladıdır. herhalde dinsizler bunu da inkar edecek değildir. türk medeni kanunun falanca maddesine göre evlatlıkla evlenmek yasaktır diye, bu gerçekten yasak ve ahlaksızca bir iş olduğu manasına gelmez. eğer gelir diyorsak bir zamanlar medeni kanunda süt kardeşle evlenmek yasak değildi. şimdi sırf bir zamanlar medeni kanunda böyle yazıyor diye bunu ahlaklı ve makul mu kabul edeceğiz? öte yandan evlatlıkla evlenmeye köpüren dinsiz, süt kardeşle evlenmeye iki kat köpürmesi lazım gelir ki tutarlı olabilsin. evlatlık süt kardeşlikten aşağı bir durum da değildir. 

dinen evlatlık ile evlenmede bir mani yoksa bu illaki evlatlığı yatakta hayal ettirmeyi mi gerektirir? asla gerektirmez. bakınız medeni hukuka göre herhangi bir insan ile arkadaşının annesi/babası/kız kardeşi/erkek kardeşi arasında evlilik noktasında bir engel yokdur. engel yoksa bu insan evladı arkadaşının annesini yatakta mı hayal ediyordur? medeni hukuka göre bir kimse arkadaşının annesiyle evlenebiliyorsa 'bütün dinsizler annelerinin arkadaşlarını yatakta mı hayal ediyor' diyelim? Şayet böyle söylemek hakkımız yok ise o zaman islam hukukundaki evlatlıkla evlenme yasağına işaret ederek müslümanlar hakkında 'bunlar evlatlıklarına göz dikmiş' de diyemezsiniz. Gelin görün ki medeni kanun arkadaş annesiyle evlenmeyi yasak kılmadığı halde akıl nimetinden yoksun dinsizler 'bu nasıl bir sapıklıktır' diye feryad etmiyorlar. islam hukukunda evlatlıkla evlenmekte bir mani yokdur hükmüne binaen, aynı dinsizler İslama ve müslümana demediklerini bırakmıyorlar. 

insandan sadır olabilecek hainlik ve çirkinlikler herkesin malumudur. İnsanlarda büyük bozulmaların olduğu bir zamanda yaşadığımızı da kimse inkar etmeyecektir. kendi öz evladına musallat olan alçaklarla dolu bir dünyada yaşıyorken, yetimlerin hakkını korumak gözetmek, istismarı engellemek için bir takım hükümler getiren islamiyete saldırmak, rahatsız olmak neyle izah edilebilir? 

dinsizlere bu kadar şey üzerine düşünmeleri için iki soru daha havale ediyoruz. küçükken birbirinden ayrılmış ve farklı mekanlarda büyümüş kız ve erkek kardeşler birbirlerini bulup evlenseler bu ahlaksızca bir iş olur mu? peki ya yetimhanede yan yana kardeş gibi büyüyen kimselerin evlenmesi ahlaksızca bir iş midir? bunun ahlaksızca bir iş olduğuna dinsizler makul bir izah getiremezlerse evlatlıkla evlilik meselesine köpürmek hakları da yokdur. 


Yorumlar

Popüler Yayınlar