Yılbaşı

 

Yılbaşı (noel?)

Malumunuzdur, önemli hadiseler takvim başı olarak kabul edilir. Eski Mısırda Nil nehrinin taştığı gün yılbaşı kabul edilirdi. Eski Yunan’da ilk olimpiyat oyunlarının yapıldığı yıl, yılbaşı kabul edilirdi. Yahudiler de durum farklı olmakla beraber Mısırdan çıkış tarihi yılbaşı olarak kabul edilmiştir. Peygamber efendimizin mekkeden medineye hicreti de tarih başlangıcı kabul edilmiştir. Hicretin resmi olarak takvim başlangıcı kabul edilmesi ise (hicretin) 17. yılına tesadüf etmektedir. Şu anda hicri 13 Cemaziyelevvel 1442 yılındayız. Muharrem ayının başlangıcı da hicri yılbaşıdır.[1] Buda demek oluyor ki islami yeni yıl çoktan geçti.

Bugün kutlanılan yılbaşı ise Roma’da konsüllerin seçildikleri gündür. Bu seçimler ilk etapta 1 haziranda yapıldı. Ardından 1 Mayıs, 1 Nisan, son olarak 1 marta alınıp yılbaşı bu günlerde kutlandı. M.Ö 46 yılında da Julius Caesar 1 martta kutlanan yılbaşını 1 Ocağa aldı.[2] Bu tarihten sonra yılbaşı 1 ocak kabul edile gelmiştir. Hristiyanlık Avrupa’da yayılınca da Noel yani hazreti İsa’nın doğumu yılbaşı olarak kutlandı. Bu tarihte 25 aralığa tekabül etmektedir.[3] Böylece Avrupa ülkelerinde uzun süre 25 aralık yılbaşı olarak kutlandı.[4] Bugün ise 1 Ocak miladi yılbaşı olarak kutlanır. Hazreti İsa’nın doğum günü kabul edilen Noel bayramının tarihi hususunda Hristiyanlar arasında bir ittifak yoksa da ekseri Hristiyan 25 aralıkta Noel bayramını kutlarlar. Noel ile yılbaşı arasında bir irtibat vardır. Fakat yılbaşı kutlamaları noel bayramından daha da köklüdür. İkisi birbirine karıştırılmamalıdır. Noel dini bir bayramdır. Yılbaşı ise adettir.

Osmanlı’da yılbaşı

Osmanlıda gayrimüslimler yılbaşını diğer ülkelerdeki dindaşları gibi kutlardı. Müslümanın ise yılbaşına ve eğlenceye meyli tanzimat ile olmuştur. Bu devirlerde bir kısım Müslüman hali hazırda gayrimüslim kimselerin tertip ettiği balolara iştirak etmekteydiler. Yılbaşını kutlayanlarda vardı. Öyle ki 1829’da haliçte İngiliz sefirinin tertib ettiği yılbaşı balosuna bizim devlet adamları da iştirak etmişlerdi… hatta 1859’da da Abdülmecid’in Fransız sefirinin yılbaşı balosuna katıldığı rivayet edilir.

Yılbaşının Türkiye’de zemin bulmasına öncülük edenler ise Jön Türklerdir. İlk resmi yılın kutlanması da 1925 senesinde hicri ve rumi takvimin terkiyle gerçekleştirilmiş oldu. Yılbaşının yasallaşması ise İsmet İnönü devrine tesadüf etmektedir. Meclise teklif de bulunulmuş netice olarak yılbaşı tatili türkiye gündeminde yer etmiştir.

Sonuç olarak Osmanlı devrinde kısıtlı olan balo ve yılbaşı eğlenceleri cumhuriyet devriyle aleniyete döküldü ve yasalaştırıldı.

Dinimize göre yılbaşı

Her sene muhafazakar kesim tarafından yılbaşı kutlamaları gündeme getirilir. Sanki bütün günahlar partiler içkiler fuhuşlar yılbaşına hasmış gibi muhafazakarlar bu güne özel dillerini sivriltirler. Bu sene malum virüs sebebiyle yılbaşı sokaklarda değil evlerde belki daha da beter bir surette kutlanacağına şüphe yoktur.

Ehlisünnet ulemanın beyanına göre kafire inançta benzemek caiz değildir. Hatta insanı küfre dahi sokar. Buna binaen noel kutlamak hasılı kafirin dini bayramlarına katılıp kutlamak eğlenmek insanı kafir eder. Yılbaşı dini bir gün değildir. Fakat hicri olsun miladi olsun dinimizde yılbaşına özel yapılacak bir iş yoktur. Kişi yılbaşını kafire benzemek kastıyla kutlasa kafir olmaz fakat bu mekruhtur. Zaten içki kumar… haramdır.

Her sene Müslümanlar yılbaşını boykot eder söver…öte yandan ülkede Profesörler dinin temel meselelerini inkar edip ehlisünnete muhalefet ederler… yılbaşına sivrilen diller ise birden lal kesilir bunu da doğrusu anlamak güçtür…



[1] Hicri takvimde aylar 12 tanedir. Bunlar sırasıyla ‘Muharrem, Safer, Rebiülevvel, Rebiülahiri, Cemaziyelevvel, Cemaziyelahir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade, Zilhicce. 

[2] Yılbaşının bir ocak oluşana dair rivayetler bununla sınırlı değildir.

[3] Bu sadece bir kabul olup hazreti isa’nın doğum tarihi bilinmemektedir.

[4] 25 aralık jülyen takviminde 6 Ocağa denk geldiği için Ortodokslar 6 ocakta kutlama yaparlar.

Yorumlar

Popüler Yayınlar