1930 - Ders Kitaplarımız
DERS KİTAPLARIMIZ
(Geçen yazının devamı mahiyetindedir)
1930 seneleri
ders kitaplarından olan biyoloji II kitabında Darwin teorisinden ve
çeşitli teorilerden bahsedilmektedir. Bu bahisler tamamıyla ‘kur’an-ı kerimi” inkar
etmeye yöneliktir. Malumunuz Evrim teorisine inanan kafir olur.
Biyoloji kitaplarındaki
ilginç bahislerden biriside Türk ırkının hususiyetlerinin anlatıldığı kısımdır.
Bu kısımda, “Brakisefal” kafa tasının en mütekamil kafatası olduğu ve Türk
ırkının kafatası olduğu neticesine varılmıştır.
Dinsizlik söylemlerini lise kitaplarından başka İlkokullar için yazılan kitaplarda da görmekteyiz. Tabiat bilgisi kitabında nimetlerin Allah tarafından değil, Tabiat ana/baba tarafından verildiği söylenir. Yine ilk okullarda okutulan “Yurt bilgisi isimli kitapta” Osmanlı devleti, padişahlık makamı ve idareciler haksız yere tenkid edilir, tahkir edilirler. Buna mukabil Kemal Atatürk fevkalade methedilir.
Bu kitaplarla İmanın altı şartı kaldırılmak
istenip yerine CHP’nin altı oku konulmuştur. Kitaba göre “herkes 6 ok prensibini
iyi öğrenmeli, gönülden inanmalı ve bunlardan ayrılmamalıdır”
Liseler de okutulan
sosyoloji derslerinde “din” mefhumuyla mücadele edilmiştir. CHP ideolojisinin propagandası
yapılmış, mevcut sistemin müdafaası yapılmıştır. Din, Türklükten, milliyetçilikten
tamamen koparılmıştır. Atatürk’ün Mehmetçik dergisinde yayınlanan görüşleri de
Sosyoloji kitabındakilere paraleldir.
Bahsi geçen
bütün ders kitapları ve Atatürk’ün kaleme aldığı yazılarda “Allah lafzı” daima küçük
harfle yazılmış. Peygamberimizin ismi ve halifelerin ismi alelade bir isim gibi
yazılmıştır. Cihad kavramı küçümsenmiştir. Dinin birleştirici bir unsur olmadığı,
Dinin insan yapısı olduğu üzerine şiddetle durulmuştur.
Ahlakın dinle
bir ilgisi olmadığı söylenmiş. Bu zamanda ahlakın ve hukukun laikleştiği söylenmiştir.
Tesettür emri tenkit edilmiş. Bunun emir değil, Arap adeti olduğu söylenmiştir.
Eski Türklerde örtünmenin olmadığı, örtünmenin kötü bir iş olduğu da anlatılmıştır.
Bu ders kitapları
mantıkla bilimle zıt düştüğü gibi Tarih ile de zıtlaşmaktadır. Osmanlı hukuku
ve kadını hakkında yanlış, aslı astarı olmayan iddialar ortaya atılmış ve
tenkid edilmiştir. En nihayetinde İslam hukukuna “fosil” denilmiştir. Tabii bütün
bunlara karşılık mevcut hukuk sitemi methedilmiştir.
Yorumlar
Yorum Gönder