‘falan hadis, falan ayete aykırıdır öyleyse bu hadis uydurmadır’ iddiası


ebu hanife kimdir? müctehiddir. ictihad edene müctehid denir. ictihad ayet ve hadisten hüküm çıkarmağa denir. ictihad etmek hakkı da sadece müctehidlere ait olduğu fakihlerce beyan edilir. avam kimselerin kur'andan yahut hadisten hüküm çıkarmak gibi bir yetkileri yokdur. bugün şer'i hukuk cari olsaydı, 'Allah bana akıl  vermiş, ben ayetlerle hadislere mana verir, sıhhatine daire hükme varırım' diye hiç kimse konuşamazdı.


 "'ebu hanife sahih hadisleri delil kabul etmiş, mürsel hadisleri delil olarak kabul etmiş, öyleyse bende aynı şeyi yaparım'" demek, dinde işlenmiş büyük bir cinayettir. "ebu hanife yapmış bende yaparım" diyene, en başta 'imam azam kimdir, siz kimsiniz?' diye sorarız. öte yandan 'imam azam bunu nasıl yapmış?" imam azam bir hadisin sahih olup olmadığına nasıl karar vermiş? diye sorarız. imam azam mürsel hadisleri kabul ediyorsa, mürsel hadis nedir? bunu da sorarız.


“ebu hanife kur'an-ı kerime aykırı hadisleri kabul etmemiş, öyleyse ben de kabul etmem “ diyene de aynı şekilde sorarız. bir hadisin kur'an-ı kerime aykırı olup olmadığını imam azam nasıl tespit etmiş? takip ettiği metot nedir? öyle ya, madem hadisleri kur’ana arz etmek ebu hanife metoduysa, ebu hanife bunu nasıl yapmıştır? 


ebu hanife mezhebine tabi’ olanlar herhangi bir hadis konusunda 'bu ayete aykırıdır, öyleyse uydurmadır' dememişlerdir. muvatta’da nakledilen hadise göre ‘köpek eti yenmez, haramdır’. ebu hanifeye göre de haramdır. fakat köpek etinin haram olduğu kur’anda yazmıyor. şimdi hadisleri kur’ana arz etme davasında olan bir kimse ‘köpek haramdır, hadisine uydurma diyebilir mi?. Ebu hanife, köpek haramdır hadisine uydurma dememişse, köpek haramdır hadisini imam azam kur’an-ı kerime nasıl arz etmiştir? demek ki 'sizin anladığınız tarzda hadisleri kur'ana arz etme gibi bir şey yokdur'. madem ebu hanifeye tabi'siniz, işinize geldiği yerde ebu hanifeye uyarım, gelmediğim yerde uymam diye konuşmak hakkınızda olmaz.


falan hadis kur’ana aykırıdır? filan hadis kur’ana aykırıdır? diyen kimseler ‘benim mezhebime göre bu hadis kur’ana aykırıdır’ demiş olurlar. ebu hanifeye uyanlar ise böyle bir şey söylemezler. levlake hadisi, ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler için yarattım’ ayetine aykırıdır diyen, kendi mezhebine göre konuşmuş olmaktadır. dinde bunun yeri yokdur.


bakınız; fatır suresi 43. ayette ‘Sen Allah’ın kanununda hiçbir değişiklik bulamazsın. Sen, Allah’ın kanununda hiçbir sapma bulamazsın’ buyruluyor. bakara suresi 106. ayette ise ‘Biz herhangi bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturur yerine daha hayırlısını veya mislini getiririz’ buyruluyor. bu ayetler çelişkilidir. Birisinde değişiklik bulunmaz diyor, diğerinde ise Allah dilerse değiştirir diyor.


bu ayetleri kurtarmak için bin dereden su getiren, şerh eden, tefsirlere başvuran kimseler, hadisleri görünce neden ‘falan hadis falan ayete aykırıdır diye peşinen inkara kalkışırlar?’. nasıl ki birbirine tezat teşkil eden ayetler müfessirlerin izahından anlaşılıyor ise hadisin sıhhatinin nasıl tespit edileceği hususu da usul kitaplarındaki kaidelere göre anlaşılır. bir hadisin sıhhatine dair hüküm vermek hakkı da muhaddise aittir. 


hadis metinleri ihtisas gerektiren metinlerdir. hadis alimleri hadisleri şerh etmişlerdir, hadisten hüküm/mana çıkarmak avamın işi de değildir. hadis ilmi usulü ortadadır, usul ilminde ‘falan hadis falan ayete aykırıdır, öyleyse bu hadis uydurmadır’ şeklinde bir kaide yokdur. 


'kitaplarda geçen hadisleri atıp, altına ayet yazıp' bu bana göre saçmadır, bu böyledir, bu falan ayete aykırıdır, öyleyse uydurmadır' demekliğin ilmi hiçbir kıymeti yokdur. bu kadar hakikate rağmen 'bana göre falan ayet, falan hadise göre tersdir, öyleyse uydurmadır' diyene, bizler de 'bakara suresi 106. ayet ile fatır suresi 43. ayet birbirine terstir öyleyse kur'an uydurmadır' deriz. bu ayetleri izah etmeye kalkışanların hiçbir izahını kabul etmeyiz, zira AKLIMIZ VARDIR'. 





Yorumlar

Popüler Yayınlar