RIZA ZEYLUT FANTAZİLERİ II
ilk yazıyı okumadıysanız (Rıza Zeylut fantazileri I) linkine tıklayarak okuyabilirsiniz.
Bu yazımızda Rıza zeylut’un
meşhur kitabından ‘kutsal kitaplarda oğlancılık’ başlığı altında
yazılanları inceleyeceğiz.
Rıza zeylut, köleci
devletin köle edinme yollarını 4 maddede özetlemiş. Köleci devlet dediği devletler
içinde Osmanlı devleti de varsa, öyle zannediyorum ki Osmanlı devletini de
kastediyor. Bu takdirde yazdığı 4 maddeden 2’si Osmanlıda yoktu. Osmanlı hiçbir
zaman komşu devletlere baskın yapıp köle elde etmemiştir yahut yoksul tabaka
borçlandırılıp köle edilmemiştir.
Rıza zeylut geçmiş medeniyetlerin
kölelere zulmünden bahsetmiş, Eski yunan ve Roma sapkınlıklarından bahsetmiş. Bu
medeniyetlerde oğlancılıktan dem vurmuş, mısır, Mezopotamya vs. derken bu
oğlancılığın dinlerin içine kadar sokmuştur. Hemen söyleyelim ki bu fuzuli
boş bir sözdür.
Tevrat’tan kur’an-ı
kerime kölelere iyi muamele edilmesine yönelik meselelerin geçtiğini iddia
etmekle de Rıza zeylut ne derece bilgili bir kimse olduğunu gözler önüne
sermiştir. Zeylut paragrafın devamında Turan Dursun’dan lut kavminin
hikayesini aktarmış… kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmaz sözlerini bizlere
hatırlatmıştır.
Zeylut Tevrattan
naklettiği kısımlarda Tevratta ‘yakışıklı adamlar yazdığı halde’ sırf
kendisine pay çıkarmak için bu ifadeleri değiştirmiş ‘oğlan’ yapmıştır. Lut
kavminde eşcinsellik vardı. Oğlancılık üzerinde durulmaz. Zeylut bu kıssayı
anlattıktan sonra ‘Lut kavmindeki oğlancılık İslam dünyasında üst tabakalarda yaygınlaşmıştır.’
Diyerek Müslüman bir kimsenin ve dahi insaflı kafir bir kimsenin asla
edemeyeceği bir sözü etmiştir. Üst tabaka kimdir? Bu iş nerelere kadar
gider…insan bunları hiç düşünmez mi? Allah’dan korkmalı…
Zeylut, kur’anda
insanlara gılman vaadinde bulunduğunu yani cennette oğlancılığın olduğunu
ima etmektedir. İçinde ‘gılman’ geçen ayetin (Tur/24) mealini de tahrif ederek
vermiştir. Ayette ‘hiç el dokunmamış’ cümlesi olmadığı halde, bunu ayete
eklemiştir. Yine ‘kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmaz’ sözünü
hatırlıyoruz. Allah’dan korkmayan Rıza Zeylut, bir iki tefsire bakmakmış, milletin
aklını saptırmaya çalışmıştır. Kur’anda sadece bir kere ‘gılman’ geçer. Bunlarında
cennet ehline yemek ve içmek noktasında hizmet edecek genç hizmetçiler
olduğu alimlerimizce bildirilir. Zeylut ise bunu okuyucudan saklar.
Zeylut, İslam öncesinde
oğlancılığın yaygın olduğunu söylüyor. İddiasını da delillendirmek için ‘hadislerde
eşcinsellik yasaktı’ demek ki araplar arasında eşcinsellik yaygındı’ diyor.
Uyduruyor. Böyle bir komiklik olabilir mi?
Zeylut ‘cihat ile yağmayı’
bir görerek kafir ağzı ile konuşuyor. İslam devletini sömürgecilikle itham
ediyor. Emevi, Abbasi sarayında oğlancılık vardı iftirasını atıyor. Bu oğlancılığın
çevredeki islam devletlerine de sıçradığını söylüyor.
Zeylut, Türkler Müslüman olmuşsalar
bile oğlancılıktan uzak durmuşlardı diyerek, islamda oğlancılığın meşru
olduğuna işaret ediyor. Zeylut’a göre Türkler Osmanlı devletine kadar
Oğlancılık yapmamış, Osmanlı devrine gelindiğinde oğlancılık yapmıştır.
Bu sözler karşısında akıl
tutulması yaşıyoruz. Rıza zeylut’tan bu satırlarını okuyan ve kabul eden
kimseye ‘hani kaynak nerede?’ diye sorsak, bu sapkın ve yanlış fikirleri
2 dakika savunabilecekler mi? Asla savunamazlar.
Emevi tarihini Abbasi taraftarı yahut Abbasi tarihçileri ve Şiiler yazmışlar. Hal böyle olunca Emevilerin lehine tarih kitaplarında ne görülebilir? İnsaflı bir kimse Tarihi tek taraflı okumaz. Rıza Zeylut taraftarlarına soruyoruz. “Emevi ve Abbasi saraylarında oğlancılık, içki vs. olduğu bilgisi nerede geçiyor?” Hangi tarihlerde geçiyor? Ancak Şii tarihçilerin uydurmalarında geçiyor. Tarih ilmine göre bu rivayetlere itibar edilemez. Normal bir vatandaş, hiç tarih bilmese bile ‘bu tarihçi Şii’dir, bu rivayet şii’den gelmiş, bunlar Emevi ve Abbasi düşmanıdır, iftira atma ihtimali yüksektir’ diye düşünmelidir. Bunu düşünemeyen insanın aklından şüphe edilir.
Rıza Zeylut bu sözlerinin altını boş bırakıp kaynak vermemekte, kafir ağzıyla konuşmakta, genelleyici bir tarzda konuşmakta, insaflı bir kafir bile Rıza’nın bu satırlarını okusa ‘kaynaksız uydurmalardan, çarpıtma dolu, genelleyici tarzından rahatsız olacaktır!’
Yorumlar
Yorum Gönder