Osmanlı'ya yöneltilen tenkitlere cevaplar 2
insanlar kırılıyordu. İki
milyon kişi sıtma, bir milyon kişi frengiydi, verem, tifüs, tifo salgını vardı,
üç milyon kişi trahomluydu, bebek ölüm oranı binde 480'di, her doğan iki
bebekten biri ölüyordu.
Yukarıda Kemalistlerin ‘işte
size çok övdüğünüz, sevdiğiniz Osmanlı’ diyerek önümüze koydukları iddiaları
okudunuz. Şimdi meselenin iç yüzüne hep beraber bakalım.
26 şubat 1931 tarihli ‘Yarın
gazetesi’[1]
haberinde ‘Türkiyeyi salgın hastalıklar istila etti, sıhhatimiz ihmal
ediliyor, kızıl kızamık, tifo, verem, dizanteriyle Anadolu kıvranıyor…” gazete
haberinden anlaşıldığı üzere insanlar cumhuriyet devrinde kırılmışlardır. Kemalistin
iddiaları Osmanlı devrine değil cumhuriyet devrine işaret ediyor.!
sıhhatimiz ihmal ediliyor…
Osmanlı salgın hastalıklar
noktasında devrin imkanı nispetinde gerekli tedbirleri almıştır. bu inkar edilemez.
hele ki Kemalistler hiç inkar edemezler. Asıl sorumuza geliyoruz. ‘Peki Cumhuriyet
devrinde gerekli tedbirler alınmış mıdır?’ yarın gazetesindeki sıhhatimiz
ihmal ediliyor sözleri yalan mıdır? Yalan olmadığını, az bile söylendiğini
göreceğiz.
Tek parti devrinde (1923-1950)
verem hastalığına kaynaklarıyla bakalım.
Cumhuriyetin ilk yıllarında ‘imkanların’
kısıtlı olması nedeniyle veremle mücadele uzun süre gönüllü dernekler tarafından
yürütülmüştür. Verem savaşı genel müdürlüğü ancak 1960’da kurulmuştur. Yine
bu devrede senede 150.000-200.000 insanın vereme yakalandığı ve bunların
%20’sinin hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir.[2]
1924 senesinde heybeli adada 50
yataklı sanatoryum açılır. Haydarpaşa ve izmirde de veremlilere sınırlı
miktarda yatak tahsis edilir. Koskoca türkiyede insanlar veremden kırılıyor 50
yataklı sanatoryum açılıyor. 8 sene sonra yani 1932 bir tane, 1936’da da bir
tane olmak üzere sanatoryum açılır. 1930’larda tüm türkiye’de veremlilere ait
120 yatak vardı, 1934’lerde bu sayı 195 oldu. 1946 senesine gelindiğindeyse
tüm türkiyede veremli hastalara 546 yatak tahsis edilmişti.[3]
Türkiye genelinde ancak 1949’da yatak kapasitesi 600’ü bulmuştur.[4]
Bundan başka dispanserler açılır. 14 milyon insana sunulan hizmet bu kadardır
dersek yalan atmış olmayız. Zira sayılar ortadadır.
16 aralık 1932 akşam gazetesindeki
habere göre: ‘maddi sorunları sebebiyle verem hastanesi inşa edilemeyecek. veremli
hastalara günlük 2 yumurtayla 100 gram et verilecektir’. Peki bu 100 gr
etle, 2 yumurta verildi mi? Hayır bunlar da verilmiyordu. Yarın gazetesindeki ‘sıhhatimiz
ihmal ediliyor’ sözlerinin doğruluğu böylece anlaşılıyor.
Peki bu derece sıhhati ihmal
edilen bir milletin ne kadarı verem hastasıydı?
27 ocak 1930 tarihli
cumhuriyet gazetesindeki habere göre ‘istanbul’da 20.000 veremli vardır. her
sene 3.000 tanesi ölür. Türkiye genelinde ise 280.000 veremli vardır. her sene
37.000 kişi ölür. Türkiye’de daima 300.000 veremli bulunur. 300.000 veremliye
karşın 120 yatak vardır.’
1931 senesinde İstanbul gibi
büyük ve imkanı bol bir şehirde 220 tane ilkokul öğretmeni verem hastasıdır.[5]
1932 senesine gelindiğinde 14-15 küsur milyon ülkemizde, 1 milyon insan verem
hastasıydı.
1936 senesine gelindiğinde ise
senede ortalama 30.000 insan veremden sebeple ölüyor.[6]
1950 senesinde ise bu rakam senelik ortalama 40.000 ölüyü buluyordu.[7]
Her sene 40.000 kişi sadece veremden ölüyordu… ilerleyen senelerde de bu
sayıda ciddi bir düşüş olmuştur denemez. Mesela 1944 senesinde sadece
istanbulda senede 8.000 veremli ölüyordu. [8]
1949 senesinde meclis tutanaklarındaki bir rapora göre türkiyede 400.000 verem
hastası vardı.[9]
Bu kadar insan kemalistinde dediği
gibi ‘kırılıyordu’. devlet ise adeta izliyordu…devletin halka daha fazla
destek vermesi gerekmez miydi? İmkan mı yoktu? Acaba….?
Kemalistlerin bu anlatılanlar
karşısında tek bir itiraz noktası kalıyor. O da ‘Osmanlı devleti, sefaletten,
fakirlikten, kıtlıktan başka ne bıraktı ki…cumhuriyet devri bütün bu olanlardan
sebeple suçlanamaz’ itirazıdır. Kemalistler bu itirazlarında da yanılıyorlar.
Salgın hastalıklar karşısında
devletin parası yok. savarona yatı almaya devletin parası var. Savarona yatı, 23
Şubat 1938'de Türk hükümeti tarafından 1.2 milyon $ (Haziran 2015 eşdeğeri 19.4
milyon $) karşılığında satın alınmıştır.[10]
Devlet verem hastalarına vaat ettiği 100
gram et ve 2 tane yumurtaya para ve güç getiremiyor fakat makam yatı almaya güç
yetiriyor. Üstelik bu makam yatına her sene bakım ücreti olarak 600.000 lira
harcanıyor. Seneler boyu 600.000 lira veriliyor. 1936 senesinde milyon
liralık abide dikebiliyor, halk evleri yaptırabiliyor, 10’dan fazla makam
arabası alınabiliyor…sıra salgın hastalığına gelince Kemalistler ‘eee ama para
yoktu!’ demeyi iyi biliyorlar.
Cumhuriyet devrinde sadece verem
hastalığı yoktur. verem sadece toplum sağlığını en ziyade tehdit eden hastalıklardan
bir tanesidir. Verem hastalığı karşısında bunu yapan hükümet, diğer salgın
hastalıklar karşısında ne yapmıştır? Bu soruya da ‘Hükümetin bu vurdumduymazlığı
sadece verem salgınıyla sınırlı değildir’ diyerek cevap vermekle
yetiniyorum.
Bir dahaki yazıda görüşmek dileğiyle…
[1] Aytaç yıldız
‘yarın gazetesinin’ Atatürk liderliğinde kurulduğunu belirtiyor.
[2] Özer, S.
(2020). Türkiye’de 1923-1950 yılları arasında verem. Turkish Studies, 15(4),
867-883
[3] Dr.Öğr.Üyesi
Ferit Yücebaş, Cumhuriyet Döneminde Güneydoğu Anadolu
(Gaziantep-Mardin-Urfa)’ya Yapılan Kamu Harcamaları ve Yatırımlar (1923-1950)
Hiper yayınları, s.347
[4] Özer, S.
(2020). Türkiye’de 1923-1950 yılları arasında verem. Turkish Studies, 15(4),
867-883
[5]
Toplumsal tarih dergisi, 125. Sayı, mayıs 2004 (toplumsal tarih dergisinin
kemalistlerin yobaz dediği kesimle alakası yoktur)
[6]
Doç. Dr. Turan Akkoyun, Cumhuriyetin Başlarında Nüfus Siyaseti ve Bekarlık
Vergisi Teşebbüsleri, kümbet yayınları, s.62
[7] Sait
Aşkın, Doğu anadoluya yapılan kamu harcamaları (1946-1960), Atatürk araştırma
merkezi s.166
[8]
Hülya öztekin, Tan - Serteller Yönetiminde Muhalif Bir Gazete, Tarih vakfı yurt
yayınları, s.317
[9] Mahmut
Goloğlu, demokrasiye geçiş IV, kültür yayınları s.216
[10]https://tr.wikipedia.org/wiki/MV_Savarona#:~:text=Savarona%2C%2023%20Şubat%201938%27de,Yat%2C%20II.
Yorumlar
Yorum Gönder