Osmanlı’ya yöneltilen tenkitlere cevaplar 1


Ulusalcı bir kimsenin Osmanlı hakkındaki ithamlarına, Müslüman bir kardeşimin ricası üzerine cevap yazıları yazmaya karar verdim. Seri halinde yayınlayacağım yazılarla ulusalcılar tarafından önümüze konan iddialara Allah Tealanın izniyle cevap vereceğiz. yazı serimizin ilk yazısında ‘ Nüfus 13 milyon civarı, 11 milyon kişi köyde yaşıyor. 40 bin köy vardı. 38 bininde okul yoktu. Traktör sıfırdı, karasabandı. Beş bin köyde sığır vebası vardı, hayvanlar insanlar kırılıyordu’ iddiası üzerine konuşacağız.

Osmanlı’da nüfus sayımı, esasında vergi nüfusu sayımı çok eskilere dayanır. 1826 senesinde yeniçerilik kaldırılınca asker ve vergi vereceklerin tespiti için 1831’de erkek nüfusu sayılmıştır. Ancak 19. Asır sonlarına gelindiğinde kadın ve çocuklar sayıma dahil edilmiştir. Devlet istatistik enstitüsü Osmanlı nüfusuna dair çalışmalar da yapmıştır. Cumhuriyet devrinde gelindiğindeyse 28 ekim 1927 tarihinde nüfus sayımı yapılmış netice itibariyle 39.901 köy, 13.649.945 kişi sayılmıştır.[1]

1906-1907 yıllarında, yani abdülhamid devrinde tüm Osmanlıda 4.659 erkek ilk okulu, 349 kız ilk okulu, 5.073 karma(kız-erkek)[2] ilk okul vardı. Abdülhamid devrinde ilk öğretim mecburiydi. 600 tane orta okul, 104 tane lise vardı.[3] 1907-1908 senelerinde ise tüm Osmanlıda 13.212 okul, 639.836 öğrenci vardır. bu sayı içinde Müslüman okul sayısı 9.967, öğrenci sayısı ise 442.311’dir. bununla beraber 19.570 personel vardır.[4] Cumhuriyetin ilk yıllarında (1923-24) ilk okul sayısı 4894, orta okul sayısı 72, lise sayısı 23 olarak görmekteyiz.[5] Cumhuriyet devrinde orta okul ve lise sayısındaki düşüşü görüyorsunuz.

1927 senesinde cumhuriyetin kurulmasından 4 sene sonra yapılan sayımda türkiyede 40 bine yakın köy vardı. Kemalistlerin iddiasına göre 38.000 bin tanesinde okul yoktu. 1927-1928 senesinde 1.105’i şehir, 4.707’si köylerde olmak üzere toplam 6.043 ilk okul vardı. 461.985 öğrenci, 15.194 personel görev yapmaktaydı.[6] Demek oluyor ki Kemalistler az söylemişler. 39.901 köy var, 4.707 okul var. bu da demek oluyor ki cumhuriyet devrinde 35.194 köyde okul yoktu.

Traktör 1892 senesinde icad edilmiştir. 1850 senelerinde Osmanlı tarımında makineleşme ve modern teknikler gündeme getirilmiştir. 1870-1914 senelerinde Batı Anadolu, Çukurova gibi bölgelerde bir dereceye kadar modern teknikler kullanılmıştır. 1860’lardan itibaren izmir ve civarında yabancı toprak sahipleri modern makineler kullandılar. Bursa ve Edirne’de de makineleşme sahasında gelişme vardı. Zikredilen bölgeler yani batı Anadolu ve çukurova dışında makineleşme konusunda kayda değer bir gelişme olmamıştır. Kaldı ki 1914 sonrasında tek parti iktidarında dahi Anadolu’da üreticilerin büyük kısmı geleneksel yöntemlerle çalışmışlardır. 1900 senelerinde yabancı traktör firmaları Adana mersin tarsusta fabrika açmıştılar.[7] Bütün bunlardan anlaşıldığı üzere ulusalcıların ‘traktör sıfır, karasabandı’ lafı da yalandır.

Sığır vebası, insanların kırılması[8]

18. asırdan itibaren Osmanlıda sığır vebası hayli artmıştır. Buna karşın şiddetli tedbirler alınmışsa da vebayla etkili şekilde mücadele edildiği söylenemez. Esasında bu uluslararası bir sorundur. Hayvanlar ölünce tarım, iş gücü, halk ciddi manada etkilenmiştir. [9]

Kimse Osmanlı hayvan hastalıklarıyla yeterli seviyede ilgilenmedi diyemez. Osmanlı zamanında alınan tedbirlerden ancak bir kısmını zikretmekle yetineceğim. Osmanlı devleti tüm kaynaklarını devreye sokmuş, laboratuvar kurmuş, aşı geliştirmiştir. Ülkeye gelen kimyasallardan vergi alınmamıştır. Baytaralar fransada eğitime gönderilmiştir. Avrupadaki tıbbi dergiler takip edilmiştir. Hayvanları aşılamak için adeta seferberlik ilan edilmiştir.[10]

Cumhuriyet devrinde de sığır vebası devam etmiştir. Sığır Vebası ile Mücadele Talimatnamesi yayınlanmış çeşitli önlemler alınmıştır. Peki Osmanlı devrinde başarılamayan iş, ulusalcıların asrı saadet devrinde başarılmış mıdır? Hayır başarılmamıştır. 1938 yılına kadar bütün çabalara rağmen hayvan ölümleri Osmanlıya nispetle ancak azaltıldığı belirtilmektedir.[11] Netice olarak uluslararası bir sorun olan hayvan hastalıkları Osmanlı ve cumhuriyet devrindeki çabalara rağmen engellenememiştir.  

Ek olarak

Osmanlı cahil değil, teknolojiyi ve dünyayı takip ederdi.

Ulusalcılar gibi mesnetsiz konuşmuyoruz. 4897 alim, tercüme ve telif 13009 eser, müellifi meçhul 7145 eser büyük gayretler sonucunda 17. Ciltte toplanmıştır.[12] Ulusalcıların bu mirastan haberi var mıdır? Olamaz. Asla olamaz çünkü Türkiye geçmişle irtibatını koparmıştır. Kütüphanesine girip 100 sene önce yazılan kitabı okuyamayan başka bir millet var mıdır? bu acınası bir durumdur. 

‘Batıda şu kadar kitap basıldı. Bizde şu kadar basıldı’. Batı ile osmanlıyı mukayese edenin aklından şüphe edilir. Batıdaki ilim telakkisi ile Osmanlıdaki ilim telakkisi bambaşkadır. Kitaba bakışı, metotları farklı olan batı ve Osmanlı mukayese edilemez. ancak ulusalcı mantığıyla mukayese edilebilir.



[1] 1927 Umûmî Nüfûs Tahrîri, 1928 Ankara

[2] Kızlar erkekler aynı sıraya oturmazdı.

[3] 1323-1324 Maarif Nezareti İstatistiği; Devlet Salnâmesi

[4] Nuri Güçtekin, osmanlı devleti’nin 1907-1908 yılına ait eğitim istatistiği, Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları, Yıl: 2012/2, Cilt:11, Sayı: 22

[5] Prof Dr. Mete Tuncay, tek parti yönetiminin kurulması 1923-1931

[6] Meral Taner, Handan Asude Başal, cumhuriyetin ilanından günümüze türkiye’de ilköğretimde ve ilköğretime öğretmen yetiştirmede niceliksel ve niteliksel gelişmeler, e-Journal of New World Sciences Academy 2009, Volume: 4, Number: 1

[7] Dr. Murat baskıcı, Osmanlı tarımda makineleşme: 1870-1914, Ankara Üni. Siyasal bilgiler fakültesi, SBF dergisi. 58-1

[8] İnsanlar kırılıyordu meselesine bir sonraki yazıda ikinci iddiayı konu edinirken cevap vereceğiz.

[9] Mehmet ak, Osmanlı Devleti’nde Veba-i Bakarî(Sığır Vebası), OTAM, 39 /Bahar 2016, 215-240

[10] Coşkun, Neşe (2020), “Osmanlı Devleti’nin Son Yüzyılında Bulaşıcı Hayvan Hastalıkları”, Türk Kültürü ve Medeniyeti Araştırmaları Dergisi – Journal of Turkish Culture and Civilization Researches. 1 (2), (Aralık – December), 20-45.

[11] Mehmet Temel, Atatürk dönemi hayvancılık politikası,  Muğla Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü

[12] Osmanlı bilim literatürü tarihi' şeklinde googlede arama yapılırsa kitaplara ulaşılabilir. Osmanlı bilim düşmanıydı diyenler bakıp ağlayabilirler. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar