21. ASIRDA MÜSLÜMAN KIZ NASIL EVLENİR II
DAVUL BİLE DENGİ
DENGİNE
Atalarımız davul bile dengi
dengine demişler. Bu boşuna söylenmemiştir. Bu ve benzeri pek çok atasözümüz ayet ve hadislerden gelmedir. Sözden kast edilen ise şudur "denk olunmalıdır ki
mutlu olunsun. Birbirine zıt olanlar daima çatışırlar, hayattan lezzet
alamazlar."
Bu yazıda asırlar öncesinde
yazılmış fıkıh kitaplarımızda yazılanları aynıyla nakletmeden teknik bilgilere girmeden,
herkesin anlayacağı düzeyde günümüzde denkliği nasıl aramalıyız, nasıl
bulmalıyız meselesini konuşacağız.
Bu kısa yazıyı okuyamayacak
kızlara yahut Müslüman olduğunu söyleyip dinle alakası olmayan kızlara meseleyi
kısaca şöyle anlatabiliriz: ‘babanızın evindeki hayatınıza, lüksünüze,
rahatınıza, ahlakınıza bakın, sonra size gelen eş adayında bunlar var mı yok mu
bakın. Yani olurda size gelenle evlenip, eşinizin evine yerleşecek olsanız,
yeni evinizdeki durumunuz babanızın evindeyken gibi ya da daha üstü mü olacak?
Yoksa tam tersi kötü mü olacak? şayet kötü olacaksa böyle bir erkeği seçmemeniz
sizin her türlü yararınıza olacaktır.”
Hukuken denklik, erkeğin kızla
aynı seviyede yahut yakın seviyede olmasını ifade eder. Denklik, kızların
hakkını korumak için kız üzerinden yürütülür. Yani, kız kendisinden aşağı
biriyle evlenemez. Erkek ise kendisinden aşağı konumda bir kızla evlenebilir.
Bu aile içi huzurun temini noktasında önemlidir. Dul kadında denkliği
gözetebilirse de denklik meselesi daha ziyade bakireler üzerinden
konuşulmuştur.
Denklik akdin kuruluş zamanında
aranır. Evlenecek kız, dindarlık, neseb, zenginlik, meslek noktasında
kendisine gelen erkeğe/ailesine denk olup olmadığına bakmalıdır. Kız,
kendisine gelen erkeğin ailesini mutlaka incelemelidir. Anne ve baba
oğullarını her zaman överler, namaz kılmadığı halde kıldı dahi diyebilirler. Kızlar
bu noktada uyanık olup, kuru sözlere kanmamalıdır.
Dindarlık: dindar
kız, dinde laubali erkeğe denk değildir.
Dindarlıktan maksad, ahlak,
iffet, takva’dır. Kız bu sayılan hususlarda kendisine denk bir erkek
bakmalıdır. Dindarlık hususu bütün mezheplerde en önde gelir.
kız, soy olarak kendinden aşağı
erkekle evlense çokta utanıp sıkılmaz. Fakat ahlak ve takva noktasında kendinden
aşağı bir erkekle evlense çok büyük pişmanlık yaşayabilir. Bu gibi
sebeplerden Denkliğin aranacağı ilk madde dindarlıktır. İslam terbiyesi
ile yetiştirilmiş bir kız, hassasiyet sahibi olmayan bir erkeğe bakmamalıdır.
Ahlaklı iffetli bir kız, dinde
laubali bir erkeğe/aileye denk değildir. çarşaflı kız, dinde laubali
kimseyle evlense eşinin ailesi kendisiyle alay edebilir. Eşi de namaz, abdest
noktasında kendisine sorun çıkarabilir. Üstelik dinde laubali koca, ahlaklı
iffetli karısını da yoldan çıkarabilir.
Bu konuda yani ‘dindarlık’
konusunda ‘ASLA RİSK ALMAYIN. Sonradan düzelir, söz verdi, şöyle oldu
böyle oldu laflarına kanarsanız hayatınızı zindan edersiniz. Çok örnekleri var… tecrübeyle
sabittir. Meşhur bir söz vardır. El mucerribu la yücerribu, yani denenmiş
denenmez. Dindarlıkta denginiz olmayanla evleneceğinize, hiç evlenmeseniz daha
iyidir.
Damat adayı gelse babanız, damad’a
itikadını, namaz kılıp kılmadığını, ilmihali bilip bilmediğini sorup soruşturmalıdır.
Bunlar tamamsa ev iş askerlik meselesine sonra gelinir. Namaz kılmıyorsa evlenmemeniz
yararınıza olur. Namaz kılmayan her işi vakitsiz yapar (ne demek
istediğimi anladınız)[1] Hayvanlarda
böyledir. Böyle bir durumda hayattan bezersiniz.
kızın, kafirle evlenmesinin yasak
olduğu noktasında zaten icma vardır. bunu konuşmaya gerek yoktur. bununla
beraber, Bugün kimi çevirseniz ben Müslümanım der. Ne yazık ki bazıları dinsiz,
bazıları da ehlisünnet itikadında değildir. hadisleri inkar eden yahut
şii/alevi erkek ve kızla evlenilmez. Hülasa ehlisünnet itikadın da olmayan
bir kimseyle evlenilemez. Her ehlisünnet
dairesinden çıkan kafir değilse de böyle bir kimsenin her an dinden çıkmak
tehlikesi vardır.[2]
dinden çıkanında nikahı gider.
Bakire kız, kendi gibi bakir bir
erkeği seçmelidir. İsmi çıkmış erkeklerden uzak durmalıdır. Kız
bakire değilse, damat adayına bunu söylemelidir. Kız, adaya ‘geçmişte büyük bir
hata ettim’ dese erkek anlar. İllaki böyle söyleyecek değildir üstü kapalı bir
şekilde olmak kaydıyla ima edebilir, etmelidir. Kız bu hususu söylemese
ve nikahtan sonra kızın bakire olmadığı anlaşılsa bu sefer erkeğin boşama hakkı
olur. Kızın bekareti sağlamsa, geçmişteki gayrimeşru ilişkilerini saklamalıdır.
Yani duhul(giriş) gerçekleşmeyen ilişkilerini (öpüşme, sarılma vs gibi) saklamalıdır.
Kaldı ki böyle rezilliklerinden çoktan tövbe etmiş olması gerekir. Günahlar
paylaşılmamalıdır!
zenginlik ve
meslek: zengin kız, fakir erkekle denk değildir.
Zengin aile kızıyla nispeten
fakir bir erkek evlenseler, böyle bir evlilikten huzur beklenemez. Zira
erkek, karısının ihtiyaçlarını karşılayamayacaktır. Fakir erkek,
kendinden fakir alsa ihtiyaçlar karşılanır. Zengin aile kızı, kendine denk
zenginlikte yahut daha zengin bir erkekle evlenmelidir. Esasında zengin
bir kızında fakir bir erkekle evlenmesi çokta mümkün değildir. Kaldı ki her kız
kendinden daha zengin bir damat ister. Kimse kocasının cep harçlığını vermek
istemez.
Babası patron olan bir kız yani
lüks bir hayat yaşayan kız, fabrika işçisine denk değildir. kız, fabrika
işçisiyle evlense evlerine akrabaları gelse utanıp sıkılacaktır. Böyle
bir evlilikte fazla sürmeyecektir.
Bir önemli hususu da hatırlatmak
gerekir. ‘Evi-işi olan erkekle severek evlenmek, aşık olup evi-işi yarım
olanla evlenmekten iyidir. Çünkü maddiyat sorunları/tatsızlığı getirir.
Getirmese de aşk bir zaman sonra zaten bitecek geriye geçinmek kalacaktır. Bunu
da çokları tecrübe etmişlerdir’
Kız, zenginlikte denk biriyle
evlense Sonra erkek iflas etse bile denklik bozulmuş sayılmaz. Kaldı ki mal,
güzellik geçici şeylerdir.
Nesep
dindarlık ve zenginlikte denklik
sağlanmışsa nesep hususuna takılmamak lazımdır. Hanefi hukukçular bunun
araplar arasında bir kriter olacağını söylemişlerdir. (Mesela babası türk,
annesi arap erkek, babası arap olan kadına denk değildir). bu meseleye
takılmamak lazımdır dedik fakat siz şerefli itibarlı bir aileden gelen bir
kızsanız, alelade bir erkekle de evlenemezsiniz. Evlenmeniz uygun olmaz.
Nesep meselesine takılmamak gerek
fakat kültürel farklılıkları da göz önünde bulundurmalıdır. Zira bu büyük
sorunlar açabilir. Kürt ve türkün evlenmesi çeşitli tatsızlıklar doğurabilir.
Buna sizler bile tesadüf etmişsinizdir, çevrenizden duymuşsunuzdur. Yahut
ailesi şehirli olan bir kız, ailesi köylü olan bir erkeği seçse arada
tatsızlığın çıkmaması kaçınılmazdır. Tahsil seviyesini de unutmamak
gerekir. Okur yazar, üniversite tahsilli bir kız, okumamış bir erkeği seçse
bunlarda anlaşamayacak, birbiriyle aynı dili konuşamayacaklardır. Ortada
ciddi manada bir kopukluk olacaktır. bununla beraber böyle bir evlilikten
doğan çocukta telef olacaktır. bu hususta tecrübeyle sabittir.
Sağlıkta denklik
Bu hususta mutlu bir evlilik için
oldukça önemlidir. Erkekliğinde yahut evliliğe engel teşkil edecek hastalığı olan
bir erkekle evlenmek kız açısından çok kötü/tatsız olacaktır. kız,
sağlıksız olarak nitelendirebileceğimiz bir erkekle evlense de o evlenebilir. Fakat
böyle bir evliliğin stresli ve sıkıntılı olacağını da bilmelidir.
Belki inanmayacaksınız ama islam
hukukçuları denklik meselesinde ‘boyların bile birbirine olan denkliğini konuşmuşlardır.
Erkeğin boyu kısa, kadının boyu uzun olsa hoş bir görüntü vermeyeceği
malumunuzdur. Zaten kimse böyle bir evliliği kolay kolay yapmaz. Yine de bu
sizin tercihinizdir.
Bütün bunları anlattık
diyeceksiniz ki bana gelen erkek ve ailesi sahtekarlık yapıp sahte bir imaj
çizerse ne olacak?
Evvela siz uyanık olacaksınız ve
meseleye duygusal yanaşmayacaksınız. Kısmetim, nasibim buymuş kafasıyla yalana,
saygısızlığa, ahlaksızlığa katlanılmaz. Aileniz, erkeği araştırmalıdır.
Normalde Müslümana namaz kılıp kılmadığını sormak büyük hakaretse de bu zaman
da babanız muhakkak damat adayına namazdan sormalıdır. Babanız sormadı
araştırmadıysa, siz sormadınız incelemediyseniz. Demek ki böyle bir evliğe razıymışsınız.
Bütün sorgu soruşturmalara rağmen kandırılmışsanız da şeriat devletinde iş
mahkemeye aksederdi. Şimdiki hukukta durum ne olur bilemiyorum.
Son
Denklikle alakalı söylediklerimiz
mutlu bir evlilik için şarttır. Bununla beraber denklik olmasa da nikah olur
fakat ‘risk alırsınız’. Risk almaya ise hiç gerek yoktur. Denkliği ne kadar çok
gözetirseniz riski bir o kadar azaltmış olursunuz.
Yorumlar
Yorum Gönder