Alevi olarak takdim edilen alimler I

ALEVİ OLARAK TAKDİM EDİLEN ALİMLER I

 

Ahmed Yesevi-Yunus Emre-Hacı Bektaş-ı Veli

Bunlar Alevi mi?

Alevilerin sevdikleri, posterlerini astıkları birtakım şahsiyetler vardır. Halbuki bu şahsiyetlerin bugünün Aleviliği ile bir ilgisi yoktur. Bu sözleri söylüyoruz ama Aleviler gibi kaynaksız mesnetsiz konuşmuyoruz. Bu sayılan alimlerin neye nasıl inandığını nereden öğreneceğiz? Elbette ki Dede dedikleri şahısların masallarından öğrenmeyeceğiz. Bu alimler eserler vermişlerdir. Bu eserlerden bazı bahisleri yorum yapmadan şerh etmeden gözler önüne koyacağız. İlk olarak Ahmet Yesevi’nin inancını ortaya koymak ile başlıyoruz. İlerleyen yazılarda diğer alimlerde incelenecektir.

Ahmed Yesevi

Ahmet Yesevi’nin divanı hikmet isminde bir eseri var. Bu eserin dil bakımından farklı nüshaları olmakla beraber muhteva bakımından da farklı nüshaları vardır. Bu eserin yazılmasındaki temel amaç ‘Türklere Ehlisünnet akidesini’ öğretmek olmuştur. Farklı nüshaların olmasının sebebi kitabın farklı kişiler tarafından çoğaltılmış olmasından ileri gelir. Divan-ı hikmetin orijinal nüshası elimizde değildir. Fakat eldeki nüshalara baktığımızda, çokta farklılıklar söz konusu değildir. En nihayetinde temel yine ehlisünnet üzerine atılmıştır. Yan kaynaklar ve geçmişte Yeseviliğe bağlı bulunanların Ehlisünnet itikadı üzerine olmaları bu söylediğimizi destekler niteliktedir. Hülasa orijinal nüshaların yokluğu çok bir şey değiştirmemektedir.

Divan-ı hikmet önceleri el ile yazılmış sonları basma tekniği ile çoğaltılmıştır. Sadece Anadolu’da değil, buhara, kazan ve çeşitli yerlerde basılmıştır. Günümüzde de çeşitli dillere de çevrilmiştir. Türkiye de divanı hikmet hakkında Kemal Eraslan, Hayati Bice, Mustafa Tatcı’nın müstakil çalışmaları vardır.

En eski divanı hikmet nüshası hangi tarihe ait olduğu hususu çetrefilli bir meseledir. Genel kabul 17. yüzyıla ait olduğu şeklindedir. Bu eser bize Ahmed Yesevi’nin dini düşüncesi hakkında yeterli bilgiyi verecektir. Ahmed Yesevi hakkında konuşulacaksa bu eserin üzerinden konuşulması gerekir.

Kemal Eraslan, Hayati Bice, Mustafa Tatcı’nın divan-ı hikmet üzerine yaptığı çalışmalardan anlıyoruz ki ‘Ahmed Yesevi önce Arslan babadan sonra Buhara da büyük Ehlisünnet alimi Yusuf Hamedani’den ders almıştır.’ Ahmed Yesevi, Hanefilik mezhebi ve Ehlisünnet akidesini irfan ile mezcetmiştir. Türkler arasında Ehlisünnet itikadının yayılmasında en büyük rolü üstlenmiştir.

Divan-ı hikmet okunursa Alevilerin uydurmaları ortaya çıkacaktır. İşte Alevilerin sahiplendiği Ahmed yesevinin fikirleri;

Alevilerin nefret ettiği hazreti Ebubekir hakkında Divan-ı hikmette;

“Gördüğü zaman inanan Ebâ Bekr-i Sıddîk’dir

Üstün olup dayanan Ebâ Bekr-i Sıddîk’dir

 

Dertleşende ağlayan kulluğa bel bağlayan

İç bağrını dağlayan Ebâ Bekr-i Sıddîk’dir

 

Bir sözünden dönmeyen sırrını asla demeyen

Gafil olup yatmayan Ebâ Bekr-i Sıddîk’dir

 

Cân cânâna kavuşturan kızını elden veren

El bağlayıp yalvaran Ebâ Bekr-i Sıddîk’dir[1]

 

Alevilerin nefret ettiği hazreti Ömer hakkında Divan-ı hikmette;

“İkinci dost olan adaletli Ömer’dir

Müminlikte dost olan adaletli Ömer’dir

 

Bilâl’e ezan okutan şeriati bildiren

Din sözünü anlatan adaletli Ömer’dir

 

Kâbe kapısını açtıran bütün putları kırdıran

Rasûl gönlünü dindiren adaletli Ömer’dir

 

Şeriati gözeten tarikati doğru tutan

Hakikati iyi bilen adaletli Ömer’dir[2]

 

Alevilerin nefret ettiği hazreti Osman hakkında Divan-ı hikmette;

“Üçüncü dostu yâr olan haya sahibi Osman’dır

Her nefeste yâr olan haya sahibi Osman’dır

 

Hak Resûl’ün damadı dinimizin adabı

Kölelerin azad edicisi haya sahibi Osman’dır

 

Okuduğu şâtibi ayet hadis kâtibi

Minber üstünde hatibi haya sahibi Osman’dır

 

Münâcâtı kûh-ı Tûr aldıkları iki nur

Dedikleri bütün inci haya sahibi Osman’dır[3]

Son söz

Ahmed yesevinin hazreti Ali hakkında söylediklerini de yazıp uzatmak gereği görmedim. İsteyenler Divan-ı hikmet kitabının ilgili kısımlarına bakabilir. Divan-ı hikmette bazı alevilerin inkar ettikleri namazdan da bahsedilir. Sadece bundan da değil, oruç-hac-kurban-farz-sünet-helal-haram gibi fıkhi kavramlar kitapta görülür. Bunlara riayet etmenin önemi vurgulanır. Namazın orucun üstünlüğü anlatılır. Mesela 12. Hikmetinde sabah akşam namaz kılıp oruç tuttuğunu söyler[4]. 53. Hikmetinde cemaatle namazı terk edenleri şeytan ile en dipte gördüğünü söyler.[5] Beş vakit namaz hakkında daha çok şeyler vardır.

Namazsız, şeriatsız, halifelere söven Alevilerin, Ahmed Yesevi gibi ehlisünnet alimini kendi alimleriymiş, Aleviymiş gibi göstermelerine ne denir? Bu yorumu da sizlere bırakıyorum.  



[1] Hoca Ahmed-i Yesevî, Divan-ı Hikmet (Haz: Hayati Bice), TDV Yay. Ankara 1993, s. 62.

[2] Hoca Ahmed-i Yesevî, Divan-ı Hikmet (Haz: Hayati Bice), TDV Yay. Ankara 1993, s. 62.

[3] Hoca Ahmed-i Yesevî, Divan-ı Hikmet (Haz: Hayati Bice), TDV Yay. Ankara 1993, s. 63

[4] Hoca Ahmed-i Yesevî, Divan-ı Hikmet (Haz: Hayati Bice), H Yay. İstanbul 2016, s. 32

[5] Hoca Ahmed-i Yesevî, Divan-ı Hikmet (Haz: Hayati Bice), H Yay. İstanbul 2016, s. 91

Yorumlar

Popüler Yayınlar