soru: islamiyet niye doğru olsun?

BÖLÜM I

Binlerce inanç arasından neden İslamiyet doğru din olsun?

Din dendiği zaman ibadet, kitap ve tanrı faktörü akla gelir. İslamiyetin diğer dinlerden üstünlüğünü ispat için yahut İslamiyet’in hak olduğunu söylemeyebilmek için, İslamiyet’teki, ibadet, kitap, tanrı kavramlarını diğer dinler ile kıyas etmek gerekir.

İbadet kavramı üzerinden yapılan kıyas ile bir yere varılamayacaktır. Zira her dinin mensubu kendi yaptığı ibadetlerin en doğru olduğunu söyleyecektir. Ve aksi iddiaların ispatı da mümkün olmayacaktır. Kitap ve tanrı kavramları üzerine yapılan kıyas bize kesin sonuç verecektir. Bununla birlikte bütün dinlerde en temel esas ‘Tanrı’ olduğundan, Tanrı kavramı üzerinden kıyasa gidersek daha kestirmeden sonuca ulaşmış olacağız.

İlk iş olarak, Tanrı hakkında, aklın gereği olarak birtakım ilkeler ortaya koymalıyız. Tanrı vardır diyorsak, akıl bize der ki; bunun birtakım özellikleri de olması gerekir. Burada bir Müslümanın bakış açısıyla değil de ‘akli sahada’ konuşup. Tanrının özelliklerini ortaya koymalıyız ki anlaşa bilelim. 

  

1-Tanrının bir başkasına muhtaç olmaması ve ezeli olması gerekiyor. Şayet böyle olmasa, Tanrı denilen, bir başkası tarafından yaratılmışsa, onu yaratana tanrı denir. Yaratılana, yani mahluka tanrı denemez.

2-Tanrı var ise ‘tek’ olmalıdır. Tek olmasa, birden fazla tanrı olsa, yaratılan üzerinde tasarrufu çok olana tanrı denir. Diğer tanrı denilenler, acizdir ve tasarrufları olmadığından bunlara tanrı denemez.

Aklen, bir tanrıda olması lazım gelen özellikleri ortaya koyduk. Bundan sonra, Tanrının tek olması gerektiğini kabul edenler ile ‘tek tanrılı dinleri kıyaslama’ aşamasına geçebiliriz.

Tek tanrılı dinleri sıralayacak olur isek, İslamiyet, Hıristiyanlık, Yahudilik, bunlarla birlikte Deizm ve Teizm’i de burada inceleyeceğiz.

Hıristiyanlık niye doğru din olamaz; İsa’nın tanrı olduğunu söyleyen Hıristiyan alimler vardır. Haliyle bunlar yukarıda koymuş olduğumuz “tek tanrı olması gerektiği” ilkesinin dışında kalmış oluyorlar. Üstelik bunların tarihleri skandallar ile doludur. Pavlus’un hıristiyanların tevhid inancını bozup, teslis inancını getirdiği meşhurdur. Hıristiyanlar arasında incil üzerine bir ittifaktan da bahsedilemez. 

Yahudi dini niye doğru din olamaz; Yahudiler tanrının aciz olduğunu söylerler. Dünyayı yaratırken tanrının yorulduğunu söylerler. Böylelikle ‘aklen’ ortaya koyduğumuz “tanrı aciz olmaz, aciz olsa tanrı olmaz” ilkesine aykırı davranmış olurlar. Bu da Yahudiliğin doğru olmadığını gösterir. Ayrıca Yahudilere göre kendilerinden başkaları ‘goyim’dir. Yani bir çeşit hizmet hayvandır. Yahudiler evvelden üzeyr’in tanrının oğlu olduğunu da söylerlerdi. Üstelik bunlar kendi ırklarının üstün olduğuna da inanırlar.

Teizm niye doğru olamaz: teistler tanrının varlığının ezeli ve ebedi olduğunu, her şeye gücü yeten, evrene müdahale eden bir varlık olduğunu kabul ederler. Tanrının din gönderdiğine de inanırlar. Hülasa, Teistler tek tanrılı bir dine inanırlar.

Bunlar tek tanrıcı olduğu için tek tanrılı dinlerden birini seçebilir. Bu durumda Hıristiyanlığı seçenler, yukarıda hıristiyanlık ile ilgili anlattıklarımızın muhatabı olurlar. Hakeza Yahudi inancını benimseyenler Yahudi inancı ile ilgili anlattıklarımızın muhatabı olacaklardır.

Bir kimse “ben teist bir Müslümanım diyemez.” İslam bir dindir ve bir sistemi vardır. Teizm ise felsefede tanrının varlığına inanmayı ifade eder. Genel bir kavramdır. müslüman olanın 'ismi başına teist kelimesini eklemesine gerek yoktur. Belki denebilir ki “Müslüman, tek tanrıya inanır” bu sebeple ‘teizmin tanımı’ kapsamana girer. 

Şu hususu da unutmamak lazımdır. Kişi dinden çıkarıcı bir işte bulunsa, mesela namaz inkar edilse, kişi hala teist olabilir, ama İslam dairesinden çıkar. İslamiyet’e göre sadece tek tanrıya inanmak yetmez.

Deizm niye doğru olamaz;

-Deizm derki, tanrı vardır, din göndermemiştir. Bizimle de ilgilenmez.

-Deizm derki, tanrı vardır, din göndermemiştir. Bizimle ilgilenir.

4-5 çeşit belki daha ziyade deist yaklaşımı vardır. Yukarıda zikredilenler popüler yaklaşımlardır. Deizm inancına mensup kimselerin bu kadar farklı yaklaşımlarının olmasının sebebi ise ortak bir aklın olmayışıdır.

Deistler, bir tanrıya inanır, fakat yaratıcının peygamber gönderdiğini kabul etmez. Peygamberliğin rehberliğini reddedip, ‘aklı’ rehber edinirler. Denebilir ki deistler için ‘akıl, bir peygamberdir. İddialarına göre “İnsan aklı ile, doğruyu yahut yanlışı ayırt edebilir”. Deistler bugün bunu söylemekle ortaya çeşit çeşit Deist yaklaşımları koymaktadırlar.

Cevaben diyoruz ki: Tanrı sana aklı verdi. Nasıl kullandığını da öğretmesi gerekir. Zira tanrı, aklımızı nasıl kullanmamız gerektiğini bize bildirmez ise her akıl sahibinin doğruları, yanlışları farklı olacaktır. 100 insan var, herkes kendi aklını beğeniyor, kendi aklını en doğru görüyorsa bu durumda 100 tane farklı doğru ve yanlış olabilir. Hal böyleyken hangi ‘aklın’ doğruları ve yanlışları kabul edilecek? Hangi akla göre hareket edilip, insanlara hükmedilecek? Hangi aklın doğru olduğuna kim karar verecek?

-Tanrı bizi yarattıysa, neden bize yol gösterecek bir rehber yaratmayacakmış? ‘Tanrı, rehber yaratmadı diye nereden uyduruyorsunuz? ‘Tanrı, rehber yaratmayacağım’ diye bir söz mü etti? Bu sorular deistler tarafından cevaplanmalıdır.

Tanrının bize rehber/peygamber göndermesi mümkün ise bu rehberler bize zarar mı verir? Bu rehberler insanlığın zararına mıdır? Peygamberin, rehberliği insanların zararınadır derseniz. Hangi ‘akla’ dayanarak bunu söylüyorsunuz. Toplum içinde Zekiler-normal zekalılar-aptallar var. Hangi aklı ölçü alarak, peygamberin rehberliği insanların zararınadır diye biliyorsunuz? Birinin aklı, peygamberin falan işine doğru görebilir, diğerinin de aklı yanlış görebilir. Haliyle ‘peygamberin getirdikleri ile akıl çatışır’ demek boş bir sözdür. Bütün bunlardan da anlaşılıyor ki bir Peygamber/rehber olsa bu insanların yararınadır. Zira peygamber vasıtası ile, çelişen akılların çelişkileri ortadan kaldırılacaktır.

Ahiret inancı olan deistlere sorarız. Tanrı ölen insanları neye göre yargılayacak? ne bir din gönderdi, ne bir kitap gönderdi. Tanrı bize aklımızı nasıl kullanmamız gerektiğini söylemedi. Tanrı ahirette bizi neye göre yargılayacak?  Kendisine deist deyip 16 yaşında bir kız ile evleneni tanrı nasıl yargılar. Peki ya 13 yaşında bir kız ile evleneni tanrı nasıl yargılayacak. Bir deistin ahiret inancı olamaz.

Ahiret inancı olmayan deistlere de deriz ki tanrı sizi niye yarattı? Bir çocuğa tecavüz edilse ve bu kimseler tarafından bilinmese, bu suçu işleyen kimse cezasız mı kalacak, bu suç kişinin yanına kâr mı kalacaktır?

(yazının ikinci bölümünde İslam neden doğru dindir meselesini ele alacağız)